0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1512
Okunma

saat,
yangın göçü
birazdan kıyamet doğacak yaşamın solduğu yerden
inziva sessizliğinde melekler gözü yaşlı bekletilmekte…
masumiyet,
yazgısında daimi teslimiyet
kanatırcasına, kopartılırcasına
diş geçirilmiş süt tepelerinde
prematüre günahlar emziriliyor
boğum boğum sokuluyor krallığında akrep
güneş, kasıklarından eritiliyor güne doğamadan
sorgusuzca, tek celsede ışığından asılıyor ay
yakamozlar tek tek boğulup sürüklenirken ıslaklığında,
ucubeler can buluyor kum örgülü habitatlarında
bilinçaltım,
dramı epik bir senfonide cızırtılı nakarat
dengem,
tepe taklak ve gözü yaşlı sıratı düşlemekte
döl düşmeyen rahmin ironisinde düşük telaşıyım
eteklerime uzanan denizlerimden dağları sektirsem de,
önüm,
arkam,
sağım,
solum,
sudan kesilmiş ganj kurusu
sobelenmek ise,
kızgın kum denizlerimde su buğusu
kıvamında,
nabzında tutukluk yapmış yarına bir sigara daha sararak
kıyamında,
dünü katlediyorum bugünden feyz alarak
dört yanım,
avlusunda safları tutulmayan duada cenaze
pabucu ters giydirilmiş caddelerde seken adımım
mahşeri yangın oluyor başımı yasladığım her omuz
dehlizlerime kol kanat olsa da zümrüd-ü anka,
küllerimde buz mavisi korlar besliyor yalnızlığım
göğümde,
mızraklanan çiçek körlüğünde rengim
şakağımda,
sinsice ecelime biriken terim
dilim ki,
faili meçhul masallardaki piç yalnızlığı
kıblesinden ah-ı sürgün secdeyim belki,
abdestsiz bir giyotinin son nefesime bahşettiği cellat keskinliğiyim belki de
ve sen,
suyunda ateş beslediğim
damıttıkça içimde harelenen,
belinden kavradıkça da tenimde parelenen aşk
aklım,
coğrafyanda harebe
kokun,
içimde sendeleyen kurşun
dudağım,
pasında filizlenen su ağrısı
inancım,
inançsızlığımın gölgesinde kayıp bir ülke
tütsülenmiş ruhların çığlıklarına inat
küllerimden bize doğmadan hemen önce
avuçlarımda Tanrı biriktireceğim yangınlarıma emanet…
ilhanaşıcıaralıkikibinonyedi.
5.0
100% (2)