2
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1689
Okunma
hatırla..
o kentin sokaklarına ayaz yetim bir kızın gözleri gibi çökerdi geceleri..neydi bizi bir kimsesizlikten alıp kalabalık yüzlere çıkaran heyecan, nasılda avuçlamıştım sesini, üşüyen yağmur damlalarına bir hoohh! kadar yakın olduğumda aynı cep de buluşan iki okul kaçağı el olurduk, söz hakkı istemek için kaldırırken elimi havaya hatırlıyorum, sen canım olurdun,
yolum olurdun..aşkı öğretenim..aşkım öğretmenim olurdun..
(...)
uysal düşlerini öldürdün mü
yüreğinde
nasıl geldiysem,
öylede gideceğim kıyılarından
bu gece..
teninde gümüş aynalar
mavi taşlar
ve iyot kokusu
deniz soğudu
terin derin
ve ıslak
ve sırılsıklam
bi su göçü ki
uçacağım bu gece
hiç gitmediğim şehirlerinden
geçerek,
bırakarak en çok korktuğum
şeyi
seni..
ve konarak
bir ağacın en tepesine
bağıracağım ki
gittiğinde anlayacaksın
aslında hiç bir gidiş
olmadığını
yada sorun...
saçlarının kırıklarından
damlayan sular
omuzlarını ıslattı
bu gece...
ürperirken tenin,
titremeye başladı
sığındığın odaların…
sonra
bir bir açtın kapılarını
yüreğinin
ve sen
bilinmeyen ışığa doğru gidiyordun…
seni izlerken
bir şiir aralığından,
bir orman yaprağının
kaldırımlarla dansı gibi
dokunuyordu dudaklarıma
bana susuşların
sana susayışlarım ki
bir ırmağın yatağını terk edip
denize gitmesi gibi
akıyordun derinlerime...
biz,
sadece ikimizin bildiği
tapınaklar inşa ediyorduk
kuytularımızda.
kaçmak için...
vazgeçmek için...
kim bilir belki de
sonunda ölmek için
yaslan bana…
boynuna çakan şimşeklerin
altında dokunacağım tenine...
karanlığın içindeki fırtına kopacak,
yıldız tozları ve kutsal sureler..
senin olmanın,
seninle olmanın
anlamı bu çünkü.
bir gece
yine bulunduğumuz bu yerde
karşılaşmak için hepsi hepsi..
rotasız gemilerin
düşkünlüğü gibi iplere,
yanaklarıma kendini çizip gideceksin.
şakaklarım hep zonklayacak
siyah iklimlerle gececek hayatım.
ne fark ederdi ki diyecek kadın
hiçtim..
hiç kalacak adın..
(...)