9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1583
Okunma

ÇOCUKSU SEVMELERİM
Hiç çocukluğum olmadı benim
Telden arabam,renkli kağıttan uçurtmam
Ve hatta lastik sapanım dahi olmadı
İmrenirdim çocuk kalbiyle Halil’e
Onun bisikleti vardı
Naylon şeritlerle süslediği,rüzgar güllü
Ve birde pilli düdüğü vardı
Ben için için ağlardım
En çok da babama kızardım
Arada bir bana da verir di bisikleti Halil
Ne kadar mutlu olurdum pedala basarken,
Düdüğü öttürürken
Arkamdan bana bağırırdı Halil
“fazla öttürme pili biter” diye
Aldırış bile etmezdim
Elime geçen bu fırsatı sonuna kadar kullanmak isterdim
Ve hatta ilk dayakla tanışmam bu bisiklet yüzünden olmuştu
Yine babama çok kızmıştım
Ama ne kadar haklıymış meğer
Bunu çok sonralar anladım
Boşa değilmiş ela gözlerindeki nem
Boşuna değilmiş derinden sigara çekişleri
Bunu çocuk kalbiyle nasıl anlayabilirdim ki
Bir keresinde evi terk etmiştim
Kendi ayaklarım üzerinde dururum sandım
Daha ilk geceden özledim evimizi,mektup yazdım
İki gün sonra babam çıka geldi
Beni görünce perişan
Omuzları sarkıverdi
Gözlerinde yine o nem
Kızacak sanmıştım önce
Ama o bana sıkıca sarılıverdi
Şimdi daha iyi anlıyorum
Yokluğun utancıyla affet der gibi
Gözlerimin içine baktı nemli nemli
Babam affet demesini beceremezdi ki
Döndük o akşam bir kamyonun kasasında
Üşümesin diye beni kucağına alıp ceketiyle sarmaladı
Çenesi titreyerek
Aklıma geldikçe çocukluğum
Ağlıyorum iç çekerek
Yoklukla büyümüştü ellerim
Sevilmelere hasretti yüreğim
Onun için hep masum
Hep çocuksu kaldı sevmelerim
Kim bilir belki bir gün benim de olur renkli kağıttan uçurtmam
Mavi bisikletim
Onu sarı,kırmızı şeritlerle bir güzel süslerim
Pilli düdük,ayna
Birde rüzgar gülü taktım mı
Değme keyfime
İstersen selesine senide alıp uzaklara
Çok uzaklara çekip giderim.
Özcan ABBAK