O akşam uzun zaman bir kaç yazar okumuştum.
Vakit gece yarısıydı, ve birden korktum.
Ama berbat bir korkuydu, Neden korkmuştum? Bilmiyordum,.
Korkudan soluk soluğaydım ve titriyordum,
Ürkünç bir şey olacağını anlamıştım ...
O sırada arkamda biri var sandım
Yüzünde acımasız bir gülüş olan, ayakta duran biri,
Hareketsiz ve sinirli :
Ey işkence! Hiç bir şey işitmiyordum!
Yine de, saçlarıma dokunmak için eğildiğini duydum,
Ve elini omuzuma koyacağını,
Ve sözünün gürültüsünden öleceğimi!...
Hep bana doğru eğiliyordu, hep daha yakın;
Ve ben ebedi kurtuluşum için,
Ne başımı çevirdim ne bir hareket yaptım...
Fırtınanın dövdüğü kuşlar misali,
Düşüncelerim fır dönüyordu, dehşetten aptal gibi,
Ve odamda başka gürültü işitmedim
Sadece korkudan takırdıyordu dişlerim.

Birden bir çatırtı oldu; çılgına döndüm,
Yaşayan bir göğüsten asla çıkmayacak olan,
Korkunç bir çığlık atarak sırt üstü düştüm,
Kaskatı kesilmiştim, hareketsizdim.

Guy de Maupassant (1850-1893)
Çev. Sunar Yazıcıoğlu

Not:
Guy de Maupassant 5 ağustos 1850 de Dieppe’e 8 km uzaklıktaki Miromesnil şatosunda, Lorenli soylu bir ailede doğar. 2 yıl Rouen’de hukuk fakültesine devam eder. Bir yıl askerlik hizmetinden sonra Denizcilik bakanlığına girer 1872 den 1878 e kadar orada çalışır.
1878 den 1880 e kadar haşhaş bağımlısı olarak akli rahatsızlık geçirir. Bu dönemde sadece yazmaktadır ve devasal bir şekilde yazar.1889 da kardeşi Val de Marne’daki Charenton psikiyatri hastanesine yatırılır ve orada ölür. Bu olayı unutmak için Guy de Maupassant Akdeniz’de kurvaziyerle bir gezintiye çıkar.
1 Ocak 1892 de, gece bir intihar teşebbüsünün ardından Paris’e döner ve Dr. Blanche’ın servisinde, bir bakım evinde kalır. 1892 de genel felç geçirir, 6 Temmuz 1893 de ölür.
Aslında bir hikaye yazarıdır ve tedavisinin bugün için çok basit olduğu söylenilir.
S.Y.