güneş perdelerini kapatır üstüme
derinden bir sessizlik çöker gönlüme
garip bir kuştur yoluma düşen
daldan dala konan bu yorgun beden
önümde yükselen koca bir yokuş
sebepsiz dökülen göz yaşıma gönül kırık
her damlasında dünden bu güne bir bakış
gözlerimde yavaşça kaybolan sensiz umut
sokağın üstüne tepeden düşen yalın gece
sabahın ilk ışıklarına kanadım kırık
yatağımın bir ucunda
sıcak bir düş kaplıyor içimi
elim göğsümde seni arıyor
okşar gibi dağınık saçlarını
hatırladıkça seni
gel gitleri yükselir gönlümün
çıkmaz bir sokağa asılır kalırım
her an düşecek gibi gözlerimden
bir tutam sevgiye bürünür
yemyeşil doğaya gök yüzüm
hangi çiçekte bulurum seni
hangi ağaca yaslanır kalbim
kokunu yastığıma işledim
sarıldıkça özlemine buluşurum
bir değil on değil yüz değil
söyle bana
kaç güne mahkumum
ararım kendimi buğulu gözlerinde ...
aklımı çelen rüzgar
al beni götür uzaklara
daha fazla günüme gün koyma
kalbim açık deniz , ben sana durgunum
hangi rüzgar önüne katar beni
hangi gün ışığı kavurur duygularımı
bu deli rüzgara takılır aklım
bir tebessüm doğar gözlerimden
eserim teninde sabaha ılık ılık
kavuşurum her telinde ,
dokununca saçlarına alır gider hasretim......alibaba 06 kasım 2017 /güre