Bana yüzünde maskeler ile dolaşan insanları anlatma.
Bana geçmişin ihtişamını simgeleyen kalelerin surlarının ,
nasıl yüreğim gibi yıkıldığını anlatma..
Ya şu taşın üstünde oturan senin o mahsun haline ne dememi bekliyorsun ?
Bak.
Fırtınalara yakalanmış bir balıkçı teknesi gibiyim,
sol yanım kırık.
Bana ağlayan çocukları,
kimsesiz insanları anlatma.
Bak, ayaklarının feri tükenmiş o yaşlı benim.
Yetim yurdunda kimsesiz büyüyen benim.
Saçlarımdaki aklar, ellerimdeki çatlaklar,
ayaklarımdaki nasırları anlatma.
Beni soma maden ocaklarında göçük altına mahkum eden sen değilsin bilirim.
Gözyaşlarım ile yüzümü yıkadıysam ;
paklığım armağan olsun !..

09.10.2017