27
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1992
Okunma
Ömrüm yedin, yalan dünya,
Murâdına, ermedin mi?
Urganını, alıp el’e,
Şol boynumu, burmadın mı?
Yiğitlik var, deyip ser’de,
Salıp beni, dertten derde,
Kavrulurken, canım dar da;
Gülüp sefâ, sürmedin mi?
Bana zûlmün, kavi tuttun,
Diken olup, bağra battın,
El’e boldun, bana kıttın;
A’ma mıydın, görmedin mi?
Oniki yıl, zindân, kuyu,
Çile zûlüm, dağlar boyu,
Hani senden, gördüm neyi?
Vurup yere, sermedin mi?
İnsanlığım bildirmeyip,
Bir kez yüzüm güldürmeyip,
Rahat nefes, aldırmayıp;
Yerden yere, vurmadın mı?
Buyurmuşken, en son Nebi,
Sen ki, acuze-i dabi,
Süslenüben, afet gibi,
Bu kanıma, girmedin mi?
Bildim seni, mü’mine zor,
Bunun için, olmuşsun hor,
Var ha nasıl istersen yor;
Yeterince, yormadın mı?
Vefânı mı gördüm senin?
Mihnet ile geçer günün,
Ozan İlo, gârib canın;
Defterini, dürmedin mi?
18.04.2008/07.31