0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2348
Okunma

PORTRELER SONBAHAR VE ÇIPLAK ADAMLAR TUVALİNDE
NAMIK İSMAİL
nilüfer çiçeklerini çiz sular üstüne
kıyılardaki kavakları
ot yığınlarından çık artık yüreğim
mevsimler güneşini kaybetti
değiştim bende yıllarla birlikte
istediğim ayışığıydı gökkuşağıydı
bir anlık izlenimdi koynumda sakladığım resim
renklerin sihirli tonlarında sonbahar
kırık bir sonedir aşk dudağının özerk cumhuriyetinde
figürler ve robotlarla dolu şehir
kökten değişimler ister aşk
durağan tarih kitaplarını kaldırdım raflara
doğada sıçrama yoktur diyen aristoya uğramadım uzun zamandır
bir suluboya resmine kattım seni
gelincik şafaklara
çıplak adamlar tuvaline kattım seni
çıplak adam
tuvaline çiziyordu güneşin pırıltılarını
sonbaharın sararan çizgilerini
ince samur fırçalarla
tuvalime yansıyan eski bir istanbul masalıydın sen
dünyanın geometrik düzeninde sürreal bir yangın
yetmez katedrallerde gün ağarırken bu gün ışığı bize
emirgan lalelerine koş yüreğim çıplak adamlar tuvaline
sıcak sarı sonbahar
aşkın lirik fırça vuruşlarında sararan kavaklar
kadın ağaç ve deniz ne güzel
çiçekler ve güneşler içinde kalbin
mor ışıklara boğulan bu deniz
biz her mevsim renk oyunlarına dalardık
ışığın manifestosunu okurdu yar boğaziçine
gölgelerden çıkar empersyonist bir tabloya sığınırdık
uyumlu mavilerin yeşillerin sarıların olsun derdin
şehrin girift dokusunda öğle ışıklarında yitirdik gökteki kuşaklarımızı
portrelerin çıplaklığında ne sen Namık İsmailsin
ne de ben mehtapta istanbul
renklerin armonisinden gittin öylece
sokak resimlerinde
mehtap siyahlı kadın
ÖMRİYE KARATAŞ
26.10.2017
5.0
100% (1)