Deniz Pınar’a




I-




yağmur sandalının içinde ottan bedenler
su saklısında yüzsüz ırkın kalp küfrü
ruh bulucu ellerin ateşten ciltlerini ilikleyip
saçlarının içlerinde besledikleri ironi uçuş manyaklığı
uçuş göğün en uç noktasında duran ölü evler ruhu



II-



’oysa’
kemik kıranların içinden söküldü göğün kundağı
sesler tükeniş seanslarında yamalı yer çürüğü
var olmakla olmamak arasında replikler hıçkırığında
bebekler neden ölüyorlardı rahmin ağız çukurunda Ey Bedrûd



çok kanlı bir romanın ağzını bağlayıp
suretsiz varlıkları düşünce bağlarında kim dövüp öldürüyordu
kimler tarikat misyonluğunda kulaklarının küp çılgınlığını
doldurup doldurup satıyordu ruh avcılarına
ruh mekanizmasını kurcalamak kimin haddineydi Ey Bedrûd



III-



ateşten yaratılan gülümsedikçe
kafayı yemiş nesil dipsiz günahkar
cehennemde çiçekler boy boy azap açtığında
yol damarları korku rüyalarının içinden var olacak
o vakit şehadet askerleri korumacılıktan çıkıp
seyre dalacaklar Bedrûd



VI-




göğün ölüm kristalleri bir bebeğin uykusunda
insan çürüdüğünde ve yer öldüğünde
ve gök kendini katlettiğinde emir hak olacak
gündüz yürüyenlerin masalı bitişte Bedrûd







Duisburg/Lösev
Ondördüncüyıl





Var ol her dem cân,
kuşların dua seslerinde.