1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma

Onbeş ile başladık
Şimdi oldunuz doksan.
Benim ağzı var dili yok
Siyah beyaz kızlarım.
Hepinize ayrı ayrı isim verdim
Hem adınız var, hem kulaklarınızda numara.
Buzağılar, danalar, düveler
Nedense,
Ayrı ahırlarda yatar tosun ile boğalar.
Sağmallar başlar sabah beşte koroya,
Süt güğümleri boy boy dizilir sıraya.
Sabah akşam dökeriz önünüze bolca süt yemi,
Ot, saman, slaj, yonca ise cabası.
Memeleri mastitsiz, ağızları şapsız kızlarım.
Hepinizi tek tek sevmeye, okşamaya doyamam
Hele hele su içip, geviş getirmenize
Saatlerce baksam kanamam.
Günlük ;
On kilo süt verenin de, otuz kilo verenin de
Sevgisi benim yanımda aynı,
Değerinizi külçe altın ile ölçemem.
Fakat;
Bambaşkaydı
Kara kızım …..
Konuşurduk. Ínanın dinlerdi beni
O benim yüzümü yalar, bende onun anlını kaşırdım
Dört köşe olurdu zevkten.
Sığır sürümün sembolüydü.
Duruşuyla, yürüyüşüyle, süzülüşüyle
Kırk kilo süt verişiyle
Íkiz buzağı doğuruşuyla.
Siyah beyaz beneklim
Íç kanamanı durduramadık.
Gitmiyor gözümün önünden,
O heybetinle yere yıkılışın
Kalkmak için çırpınışın,
Kara gözlerini gözlerime dikip
Yavrularım sana emanet dercesine
Uzun uzun Möö..leyişin.
Ağladım,
Ínan
Ardından üç gün yas tuttum.
Ciğer parem,
Can dostum ,
Sırdaşım,
Holstein’im; Kara kızım.
SÖZÜN ÖZÜ: “Çiftçiyim” diye güvenme zahran ambara girmeyince, “Evlâdım var” diye güvenme el kızı koynuna girmeyince, “Ahbabım var” diye güvenme başına bir iş gelmeyince