GURBETÇİ
Ey! Dağları evi,
Taşları yastığı,
Çimenleri yatağı,
Bulutları yorganı,
Pınarları durağı canlar…

Bir veda ile yollara düşerken,
Dönüp geriye bir kez bile bakamadın.
Kavuşamam korkusu seni titretirken!

Ey gönülleri bir birine bağlayan yollar.
Ey bu yollardan gelip geçen,
Gönülleri buruk,
Gözleri buğulu,
Kaderleri aynı noktada kesişen yolcular.

Ayrılık ne zor geldi sana.
Bir parça ekmek parası için
Düştün yollara…

Biliyorum hepinizin yüreğinde bir sevda var.
Biliyorum ona kavuşmak için aceleniz var.
Durun bir soluklanın.
Kim bilir sizi bekleyenlerin
Ne derdi var!

Yıllar ne çabuk geçti gitti.
Bir an önce dönüp geriye,
Başımı yaslamak için
O sıcak abideye!

Yollar yollar bitmeyen yollar…
Kıvrımlarına gizlenmiş çileli yollar…
Ey gurbete düşlerimi bıraktığım damlalarım
Ey gülerken ağladığım ,ağlarken güldüğüm duygularım.
Hatıralarıma sakladım sizi.
Ne olur beni bırakmayın!

Bu akşam,
Bana çiçeklerden bir demet verin.
İçinde her renkten kokuları koklayayım.
Sarılıp o çiçeklere de uyuyayım!
Yusuf Yılmaz