1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
498
Okunma
RESMİ KURUMDA GÖREV YAPARAKEN GÖREVLENDİRLDİĞİM BİR KÖYDE BENİ KÖY MİSAFİR HANESİNDE AĞIRLAMIŞLARDI, PTT SANTRALİ KURULMUŞ BİR ODA İKİ BARDAK BİRAZ ÇAY BİRAZ ŞEKER VARDA YİYECEK HİÇ BİR ŞEY YOKTU VE BEN ÇOK ACIKMIŞTIM O ORTAMDA YAZDIĞIM BİR ŞİİRİM.
Yalnızlık ne; bilir misin?
Biliyorsan,beni ancak anlarsın.
Bilmiyorsan, nasıl bir duygu diye sorma.
O zarif beyin hücrelerini,böyle şeylere yorma.
Çünkü yalnızlığı ancak yaşayanlar bilirler,
Bir yolcuda görseler ona da sevinirler.
Ben neler yaşadım neler...
Hap yaşamak için, kuruyordum hayaller,
Ne anılarım olmuştur, o tahtadan yapılmış ev’de,
Bazen dünyalar kurardım, sadece bir gece’de.
Bazen gelir bazen, gelmezdi bekçi’ de.
Ne yemek yapan var nede arkadaş,
Tam karşımda birkaç, ağaç birkaç taş.
Tahtadan bu evi yapmışlardı, ta dağın tepesine,
Biraz yürüyebilirsen inerdin köy kahvesine.
Kahvede de kimse yok herkes bahçe tarlasında
Birkaç yaşlı oturur köyün tam ortasında.
Sabahtan akşama dek hep orada kalırlar
Gelen geçen yolcudan bol, bol selam alırlar.
Kadınlar hep çapa yapar erkeklerse dedikodu,
Onlarda çalışsaydı ah ne güzel olurdu.
Odamda iki bardak biraz çay biraz şeker,
Sanırım yaptığım çay bir kahveciye yeter.
Yiyecek hiçbir şey yok bir ben bir kara çantam,
Uzun, uzun düşündüm acep ne yiyip yatsam.
Sonunda hayal kurup karnımı da doyurmuşum
Oturduğum iskemlede öylece uyumuşum,
Bir sofra hazırladım sıcak ekmek, tere yağ, kuş sütü bile vardı
Yemeğe uyandığımda hepsi düşümde kaldı.
Meğer bunların hepsi sadece bir hayalmiş,
İnsan istediğini hayalinde ararmış.
Sonunda yine yalnızlık, yine hüsran, yine o her zaman ki an
O tahtadan binada; bir ben kaldım, birde o kara çantam...