2
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1350
Okunma

ufak ellerinde büyütdüğü düşler ülkesi orası
boydan boya salkım söğüt ve zerdali kokusu
bodur yemişlerle ve kuş seviçleriyle örtülü
yesilin en koyusu maviliklerin en berrak derinliği
kücük adımlarıyla daha ufak gözleriyle
mörül mörül bir o kadar masum ictenliği ile
kıyısında toz zerrecikleri buhusunda rüzgar
denizin takmanları yıldızların sol dalgaları
eflatun parke taşlar tek katlı kırmızı kiremit catı
beyaz pencere pervaz kahve rengi kapı gecisi
üç duvarı halı kaplı tavanında parlak lüküs aynalar
kokusu izot nemi mavinin yesile kıskançlığı
bir yanı son bahar türküleri
diğer canı mabus gibi endişeli
istokata pamuktan ağır demirden hafif
bir gidişlik dönüsü bin asıra bin ufka yakın
yalcın dağlar gibi kirpikler
kaleden ucuşan kuslar gibi sacları
nuru yüzünde sabah güneşi
merhaba diyen gamze gülüşleri
mavinin üş kıyısında gül gökyüzü
biri al biri beyaz ak diğeri yavru ağzı
küdretten cizilmiş alın yazısı
bir acı biri özlem ve bitmeyen haşreti
elinde kanatsız özgür kuşlar
yüreğinde kırgın kelebek heyacanlar
canında ertelenmiş yürek sızında bir an
geçmeyen unutulmayan ve bitmeyen güzellik
yıkılan sehrin darp edilmiş yollar
pusulası değişmeyen bir kutup yıldızı
geceye gündüze bağladı uykusuz zaman
gök "yüzü" ve maviye inat bitmeyen bekleyiş
korkma!!!!
bu gidişler deniz yıldızının
dibi görünmeyen hayatın cileşi
korkma hayat denen anlamsız canavardan
saatler güven yarımında
viçdan denen ruh rafların ardında
eğilme dik dur bu zafer sırattan da yakın
bu yanan yaşam cehenneminde cennet bakışlarda var
kıyısında üç papatya
ovasında yarım ay
gökyüzünde düşmeyen yıldız saclar
ellerinde cizdiğin mutluluğun resmi var
"gökyüzünden şimsekler düşerken"
"beyaz bulutların canı acımaz"
"ve yağmur toprağa düştüğünde"
"maviliğin yesil tonları değişmez"
.