1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1054
Okunma
ÖZ YAĞ’I ÖZE YAĞI
Kalesinin önünde, yoncanın üstü kürtük;
Al beyaz gülleri de, ayazda diken çörtük;
Ahımız kâr etmeli can siper gülizara,
Zemheri karanlığa mum olmuş yanar Kerkük...
Kürtük: Sertleşmiş kar.
Yağı: Düşman.
DÖRDÜZ LOHUSASI
Sevgi, saygımız daim, ilham soğuranlara,
Süt emsal ak-pak dille umut yoğuranlara;
Lohusa peltesini salık versem yeridir,
Çağ aşan dizelerle dördüz doğuranlara...
SIZILI KALEM
Karşılıksız aşkından bitap gönül uğrusu,
Âşığından ah almış; Eden bulur doğrusu;
Özgelik erzanından, sitem, şikayet derken,
On sekiz kitap yazmış, o safdil gül kurusu...
Uğru: Hırsız, karşılıksız yarar sağlayan.
Erzan : Yaptığı işe uygun düşen bela ya da ödül, müstehak.
ÖZDEN ESİN
Kumsala bastonuyla şiir yazan ihtiyar,
Yazdığını rüzgârın bozmasından bahtiyar:
Kumca tozan ömrünün özeti mısraları,
Özden bilip kıskanan biri okumuş sayar...
GÜLÜN DİKENİ
Birbirine bakışık Nisan, Ekim ayları,
Artıyor her nedense, cana canan cayları;
Gülü hoş görmek gerek, o diken dil çiçeğin,
Açarken ve solarken doğal bu "laylay"ları...
* Laylay: 1. Ninni. 2. Kendini naza çekmek ve kıskandırmak amacıyla söylenen mani veya tekerleme.
YUSUF BİLGE
5.0
100% (1)