2
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1163
Okunma

Göç Yolu Yolcuları Adrasan Sulu Ada Tekne Turu etkinliği için Manavgat’tan yola çıkan otobüs Adrasan yakınlarında uçuruma yuvarlandı.
Korkunç kazada Ali Özdemir ve Mehmet Fıçı olay yerinde Göç Yolu grubu lideri Manavgat Namaras Mahallesinden, bir dönem Manavgat Belediyesi’nde de görev yapan Tv Programcısı Ali Çetin, Mehmet Yorulmaz ve Gülsün Çekiç ise kaldırıldığı hastanelerde yaşamlarını yitirdi.
Manavgat Merkezli Göç Yolu Yolcuları yürüyüş ve gezi grubu tarafından Adrasan Sulu Ada Tekne Turu etkinliği için Manavgat’tan yola çıkan otobüs Adrasan yakınlarında uçuruma yuvarlandı.
Manavgat’tan Kumluca İlçesi’e tekne turuna giden Manavgat ve Antalya’dan yolcuları taşıyan tur midibüsü kontrolden çıkıp şarampole yuvarlandı, kazada 5 kişi yaşamını yitirdi, 26 kişi yaralandı.
Kaza, saat 11.00 sıralarında Adrasan Mahallesi’ne bağlı Tekke Deresi mevkii yakınlarında meydana geldi. Manavgat’tan Adrasan’a tekne turuna giden yolcuları taşıyan, Hasan Bıyık idaresindeki 07 LTK 61 plakalı özel bir firmaya ait tur midibüsü, kontrolden çıkarak yaklaşık 25 metrelik uçuruma yuvarlandı. Kazada 5 kişi yaşamını yitirirken, 26 kişi de yaralandı.
Kazanın ardından olay yerine çok sayıda ambulans, itfaiye, jandarma ve kurtarma ekibi yönlendirildi. Yaralılara ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Yoldan geçen araçlardan inenler de kurtarma ekiplerine yardımcı oldu. Sedyeye konulan yaralılar kayalık alandan yola çıkarılarak ambulanslara bindirildi. Yaralılar daha sonra çevredeki hastanelere yönlendirildi.
Kazaya ilişkin gazetecilere açıklama yapan Kemer Kaymakamı ve Kumluca Kaymakam vekili Mustafa Cihad Feslihan, şöyle dedi:
"Sabah saatlerinde içerisinde sadece Türkler’in bulunduğu bir tur firması tarafından Adrasan’a gelen turistleri taşıyan tur midibüsü virajı alamayarak şarampole yuvarlanıyor ve takla atıyor. Haberin verilmesinin ardından olay yerine çok sayıda ekiple ulaştık ve çok hızlı bir şekilde müdahale ettiler. Akabinde yaptığımız ilk tespitlere göre 5 vatandaşımız hayatını kaybetti ve 1’i ağır olmak üzere 26 vatandaşımız yaralı olarak hastanelere kaldırıldı. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet tüm yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Olay ile ilgili olarak araştırmalarımız devam ediyor."
Kazada ölenlerin kimliği belirlendi
Manavgat’tan Adrasan’a tekne turuna gidenleri taşıyan tur midibüsünün Kumluca’da şarampole devrildiği kazada yaşamını yitiren 5 kişinin kimliği belirlendi. Kazada Ali Çetin, Ali Özdemir, Gülsün Çekiç, Mehmet Fıçı ve Hasan Yorulmaz hayatını kaybetti.
Gezinin, kuruculuğunu aynı kazada yaşamını yitiren Ali Çetin’in üstlendiği ’Göç Yolu Yolcular’ı adı altında sosyal medya üzerinden örgütlenen bir grup tarafından düzenlendiği belirtildi.
8 Eylül günü gezinin planlandığı ve bugün ’Adrasan Sulu Ada Tekne Turu’ adı altında yapılacak gezi için ’Şen Tur’ adlı taşımacılık firmasından sürücüsü Hasan Bıyık ile birlikte 07 LTK 61 plakalı midibüsün kiralandığı belirlendi. Tur için midibüsün saat 06.30’da Manavgat’tan yola çıktığı, Antalya’dan da tura katılanları alarak Kumluca’ya doğru gittiği sırada kazanın meydana geldiği kaydedildi.
’TAŞIMACILIK ANLAŞMASI YAPTIK’
Kaza yapan midibüsün bağlı bulunduğu Şen Tur firmasının sahibi Soner Şen, tekne turunu organize eden Ali Çetin’in kendisini arayarak araç istediğini söyledi. Şen, şöyle dedi:
"Biz, firma olarak Ali Çetin’le taşımacılık anlamında 4- 5 yıldır sürekli çalışıyorduk. Ali Çetin hemen hemen her hafta sonu değişik yerlere etkinlik veya gezi düzenler, bizden otobüs isterdi. Biz de grubun taşıması için otobüs gönderirdik. Hatta Ali ağabey yaptığı bütün organizasyonları Göç Yolu Yolcuları Grubu’nun sosyal medya sayfasından ilan eder ve gezilere katılacak grubu oradan oluştururdu. Adrasan gezisiyle ilgili bizden 30 kişilik otobüs istediğinde biz de Hasan Bıyık’ın kullandığı 07 LTK 61 plakalı midibüsümüzü kendisine tahsis ettik. Hem midibüsümüzün hem de şoförümüzün bütün evrakları tamam."
Yaralılardan isimlerini öğrenebildiklerimiz şöyle;
Minibüs Şoförü Hasan Bıyık
Nebi Ataş
Emsal Bektaş
Filiz Yorulmaz
Nil Yorulmaz
Zeliha Karayünlü
Nilgün Tosun
Ersen Baş
Hatice Baş
Melissa Baş
Damla Bilge
Mehmet Kalaycı
Dilek Kalaycı
Mustafa Gökmen
Kaynak: www.haberci07.com/manavgat-haber/adrasanda-kaza/56335/
Kaynak:
ALİ ÇETİN
Nasıl da hafiflemiş, kuş gibiydi sanki
Son yolculuğunda
Ben tutmuşken salından
O bana ’ Ağlama!’ diyen
Tabutun içinden gülümseyen
Kara üzüm, zeytin gözleri;
-Nasıl olsa hepimiz gitmeyecek miyiz
Hem ben önden gitmeyi severim
Siz arkamdan gelirsiniz!’ dedi
Dağların, yaylaların
Göç yollarının unutulmaz lideri,
-Ne şakacı adamsın sen Ali Çetin!"
dedim ona,
Ama bu kez şaka değil, gerçekti
Gidengelmez Dağlarına döndü
Son yolculuğuydu bu onun
Dağlar sevdi onu, o dağları sevdi
O dağların çocuğuydu
Dağlar onu sinesine erken çekti
Dostlarıyla birlikte
Son kez derin bir ’Off!’ çekti,
Kör karanlık bir kuyuya düşüp
Derin uçurumlardan geri dönmeyecekti...
Şaban AKTAŞ
19.09.2017 -10.58
GÖKTEKİ ALICIKUŞ
Sevgili yatılı okul arkadaşım, dağcı grup liderimiz Ali Çetin ve beraberinde elim bir trafik kazası sonucu kaybettiğimiz değerli dostlarımız, Gülsün Çekiç, Mehmet Fıçı, Ali Özdemir, Hasan Yorulmaz ve otobüs sürücüsü Hasan Bıyık anılarına...
Yıldızlar yoldaşınız olsun...
...
En sakin zamanda
Bir fırtına kopabilir
Ayırabilir dalı
Çıra gibi gövdesinden
Sökebilir acımasız
En sağlam gövdeyi kökten;
Alıcı bir kuş sanki ölüm
Gafletimizi gözlüyor her an
Takmak için pençesini
İzler durur bizi gökten?!
Oysa sen ben hepimiz
Bir yandan ömür biçip kendine
Medet beklerken ottan çöpten
Hiç farkında olmadan
Bir yandan ölümü seçercesineyiz(!)
Ölçmeye biçmeye gelmiyor
Hiçbir kalıba sığmıyor ömür
Erişemeden menzile
Azrail basıyor birden zile!
Kimin ne zaman öleceği
Kimin kimi ne zaman ilk
Ne zaman son kez göreceği
Acılarını içe gömer gibi
Sevdiklerini toprağa gömeceği
Hiç mi ama hiç belli değil;
Alıcı kuşlar gibi simsiyah ölüm
Gece gündüz dolanıyor tepemizde;
Her an ölümü
Beklercesineyiz felekten...
Evdeki hesap yola uymuyor
Eleniyoruz tek tek
Düşüveriyoruz birdenbire
Göze görünmeyen elekten!
Kalbur üstünde tane
Biraz daha curcuna
Biraz daha gülmece
Biraz daha sağlık
Biraz daha neşe
Biraz daha para
Biraz daha derken
Düşünürken kara kara,
Hasret kalıyor güneşe
Elenen düşüyor
Bir daha kalkıp
Yerinden doğrulamıyor,
Yaşamın değeri ancak
Ölüm ile doğrulanıyor!
Hayat maçı bu
İster istemez çıktık sahaya
Attığın da yediğin de bol
Herkes kendi kalesini koruyor
Belki şansın yaver gider
Top bir döner, iki döner direkten
Üçüncü de gol!
Yol ister düz olsun ister yokuş
Bir anlık gaflet
Koparıyor canı yürekten
O en büyük alıcı kuş!
On Yedi Eylül İki Bin On Yedi
Beni yedi, seni yedi, onu yedi
Yarın sıra kimin kim bilir
İnsan gafil olmasa
Gökteki alıcı kuş kimi kurban edebilir?!
Şaban Aktaş
18.09.2017- 10.27
KENTİ SARAN SİS
Dağların sisi kente inmiş bu sabah
Güneş yine aralıyor penceresini ufuktan
Yine ötüşüyor kumrular
Sesler daldan dala, kulaktan kulağa...
İçimde hüzün, burukluk var
Ey hayat küskünüm sana
Tam güleceğim zaman, güldürmedin
Tattırmadın mutlulukları doya doya...
Her gün yüzlerce yetim
Binlerce öksüz bıraktın ardında
Kimi benim ülkemin, tarihimin
Benim coğrayamın çocukları
Kimi Vietnam, kimi Bolivya, Şili
Kimi Afganistan dağlarında;
Bunun için senden şikayetim!
Biliyorum, bu değil doğanın yasası
Hiç kimse ağlamak için gelmez dünyaya
Ortaktır her insanın acısı tasası
İnsan insanı soymaz;
Puştluklar var bu işin içinde
Birazcık vicdanı, merhameti, sevgisi olan
Kıyamaz cana, üzmez insan olan insanı!..
Niye dinmez insanın gözyaşı
Niyedir başına yağan bombalar mermiler;
O puştlar ki bir ülkeden bir ülkeye
Tanklarıyla, tüfekleriyle
Savaş gemileriyle, uçaklarıyla
Güdümlü nükleer füzeleriyle geldiler,
Yaşadığımız tüm karmaşa bundandır
Emperyalizmin kahpeliğinden
Kalleşliğinden, itliğinden,
Sömürgeci ruhundan, puştluğundandır!
Onlar savaşı, korkunç silahları imal ettiler
Silah zoruyla teslim aldılar ülkeleri
Kendilerini pahalıya sattılar
İnsanlığı, bizi, hayatımızı ucuza malettiler!..
Oysa güne gülücüklerle
Yepyeni taze sürgün veren
Umutlarla başlamak;
Bütün derdimiz, tasamız bu?!
Okula giden bir öğrencinin sabah telaşı
Gözlerinde uyku mahmurluğu
Vaktinde derse yetişebilmek
Annelerin yetiştirebilmek kaygusu
Başarmak azmi, sevmek tutkusu
Günün ilk ışıklarıyla uyanıp
Yuvasında kımıldayan karınca,
Dalında açmaya duran tomurcuk
Bu olsaydı keşke açınca gözlerimizi
Her sabah tek sorunumuz?!
Ey hayat;
Doyasıya güldürmedin,
Hep ağlattın sen bizi
Üvey çocukların mıydık biz senin
Gülenlerin bizden farkı ne ki?!
Güneşin doğduğu yere baktık
Düşeni doğduğu yere bıraktık
Gözümüz yolda kaldı
Gönlümüz dalda,
Belki bir pınar daha kurudu
Bir ceylan daha vuruldu,
Dağların sisi kente indi bu sabah
Daldan dala seslenirken kuşlar
Kan ağlıyor içim;
Erken ölüşümüze seviniyor puştlar...
Şaban Aktaş
19.09.2017- 07.33