Huzurda sözlendik galu beladan
Dünya gurbetine düştük sıladan
Alıp getirdiğim cennet aladan
Eğemdeki özel kısım gibisin

Muhacir gönlüme bulduğum vatan
Başıma gönüllü seçtiğim sultan
Beni dağıtmadan tek parça tutan
Yüreğim bedenim usum gibisin

Kış olur gittiğim her köşe bucak
Üşürüm istemem bir başka kucak
Kanatsam kalbimi sen kadar sıcak
Nefesim soluğum sesim gibisin

Ruhumu tireten sazın mızrabı
Gönlümün kıplesi yüzüm mihrabı
Cennetin rüyası çölün serabı
Suyu kevser dolu tasım gibisin

Yanımda dostumsun gönlümde ece
Özünde şafkat var yüreğin yüce
Sevgili değilsin bana sadece
Vefalı akraba hısım gibisin

Peşimi toplayan önüm arkamsın
Bir araya gelen iki yakamsın
Dervişim sırtımı saran hırkamsın
Güneşim ışığım ısım gibisin

Sohbetin dağıtır açar havamı
Dilinde demlenir sözün kıvamı
Yüzünde eylenir yazın devamı
Kışa ram olmamış kasım gibisin

Canımdan geçerim senden geçmezim
Kanadı kırığım ben bir uçmazım
Başka çiçeklere güneş açmazım
Yağmurum bulutum pusum gibisin

Sevdiğim kadınım derdin çektiğim
Namusu uğruna kanım döktüğüm
Düşüp mapuslara boynun büktüğüm
Kaderim kederim yasım gibisin
Z İ Y A A C A R
18.09.2017/KONYA