0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1669
Okunma

sürgün
hasret
özlem
tütün
gece
ve
arta kalan ne varsa
yüreğimin sürgün utangaçlığında
hüzün çağırıyor şiirler
çağırıyor kent
çağırıyor yüreğinin yangın yeri..
kapının dışı Eylül soluyan sokaklar
içerisi yalnızlık zemherisi
ve
uzak
çok uzak bir çift gözün
gözlerimde susarak demlenmesi
ve gerisi dağınık resimlerle
çocukça bir dertleşme..
perdeye dökülüyor özlemin gölgeleri
gece martıları alçak uçuyor kente
vapurun ardında mülteci şehir
şuursuz dalgalara vurgun
hiç durmadan üşüyor solum
dokunma kabuğumun yarasına
dokunma dur
kör sevda zulam
sağır hasret
dilsiz bir sensizlik
gözlerimden akan...
pencereme
Eylül yağmuru düşer
acı yemiş türküler dağılır duvarlarıma
kirpiklerimde ıslak bir ağırlık
yalnızlığın sürgünlüğünde
sıralanmış mısralar
yazılmıs anılar basar yarama
kentin usul usul Eylül nemiyle
sırtıma vuran rüzgar
içimde hazan bir yalnızlık büyütür...A.ALKIS
5.0
100% (2)