Kabul ediyorum bu dünya senin Karşı gelir görmez isem vur beni Yaratılan herşey senin eserin Ellerini öpmez isem vur beni.
Islatmasın yağmur insin rahmetse Yolumdan dönemem herkes terketse Sofranda bulacak ölüm kısmetse Ecelimden ürker isem vur beni.
Ödeyemem nefes ile havayı Çözmez isek büyür mâlum davayı Aşkın yakar vicdan denen sobayı Ateşinden korkar isem vur beni.
Sebil sanıp salla kaşık banarız Işıkların renge dönse kanarız Birde değil iki kere ararız Damla suya küser isem vur beni.
Âleminin âlem söner içinde Kullar yaratmışsın binbir biçimde Gökyüzünün tene vuran suçunda Ak’ı mor’dan seçer isem vur beni.
Doğruya doğru der ilâhi gücün Nelere bürünmüş Cemâl’in fecrin Körbakan gözlere görünse uc’un Ona değer biçer isem vur beni.
Sabahleyin doğar ilâhi huzur Kul kendinde olsa olurdu hızır Dünya med oluyor gelmezse cezir Gül çiğiden geçer ise vur beni.
Bunları ilimden duydum yaradan Gün öyle başlıyor hergün sıradan Kimileri alıp çeksen aradan Gödeniyim seçer isem vur beni.
Mehmet Göden,Ocak 2014.
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Oğlum İsmail Alper Soyağacımızı bilmen gerek Babam dedesinden Dedesininde dedesinden duyduğunu Bana anlattığı gibi Ben de sana anlatıyorum. Sen de çocuğuna, torunlarına anlatasın Torunların da torunlarına anlatsın diye.
Ta… Ezelden Anayurt’tan, Ortasya’dan göç başlamış Tük soyundan, Oğuz boyundan dedelerimiz Anadolu yaylalarına gelmişler Otağ kurmuşlar Bozkurtlarıyla Yurt tutmuşlar çift başlı kartallarıyla Selçuklu Devleti kurulmuş. Selçuklulardan sonra İlhanlı olmuşlar.
Osmanlı kurulmuş, Osmanlı olmuşlar Bozok yaylalarında Çapanoğlu Beyliğine tabi olmuşlar.
Osmanlı Çapanoğlu’nu dağıtınca Bir müddet Yahyalı’ya konmuşlar. Daha sonra Amanoslar dağlarının Belen yaylasına karar kılmışlar İstanbul Hicaz yolunun güvenliğini sağlamışlar Belen Sancağına Bey olmuşlar.
Dedemin dedesinin dedesinin dedesi Belenden Karaoğlan Mehmet Karaoğlan Mehmetin de Babası Karaoğlan Hasan (Karaoğlan Hasan’dan ileriyi bilemiyoruz)
Karaoğlan Hasanın oğlu Karaoğlan Mehmet Karaoğlan Mehmedin oğlu Karaoğlan Mustafa Karaoğlan Mustafa’nın oğlu Karaoğlanlar Mehmet Bey.
Karaoğlanlar Mehmet Beyin iki oğlu olur Küçük oğlu Belen’den kalır Büyük oğlu Mustafa Belen’den göç eder İslahiye’nin İntilli köyüne yerleşir 37 hane no ile yurt kurar Alamet Mustafa adını alır.
Dedemin dedesinin babası Alamet Mustafa Alamet Mustafa’nın bir oğlu olur Adına Alamet Mehmet der.
Alamet Mehmedin dört oğlu olur Süleyman, Kel Hasan, Ali, Ahmet Çavuş Süleyman gençliğinden ölür Ali hiç evlenmez Kel Hasan’ın üç oğlu olur Kel Osman, Şehit Mustafa, Halil Çavuş Mustafa Fransız harbinde Şehit düşer Kel Osman’ın üç oğlu olur Soyadı kanunu çıkar Güngör soyadını alır. Ökkeş, Mennan, Mehmet Sadık Ökkeş Güngör’ün dört oğlu olur Halil, Fevzi, Osman, Adnan. Mennan Güngörün üç oğlu olur Osman, Muhammet, Ünal Mehmet Sadık Güngör’ün dört oğlu olur Nevzat, Süleyman,Osman, Veysel.
Halil Çavuş’un iki oğlu olur üç kızı Soyadı kanunu çıkar Güngör adını alır. Ökkeş Güngör gençliğinde ölür İbrahim Güngür’ün dört oğlu olur Halil, Muhittin, Ali, Adnan Halil Çavuşun üç kızından büyüğü Sultan İsmail Yılmaz’la evlenir (Babam) Dört kardeş dünyaya geliriz.
Gelelim dedemin babası Ahmet Çavuş’a Ahmet Çavuş’un yedi oğlu olur Dedem Göv Mehmet, Çifçi Mahmet, Hasan, Süleyman, Ateşci Ali, İsmail, Mustafa.
Ahmet Çavuş’un oğullarından İsmail ve Mustafa genç yaşlarında ölür Çifçi Mahmet’in kızı olur Güllü Güllü Süleyman’ın oğlu Haanla evlenir.
Ahmet Çavuş’un oğlu Hasan’ın Bir kızı olur Ayşe Ayşe akraba dışına gelin gider Mameler’den Seydo Akın’a eş olur. Bir oğlu olur Ejder Akın.
Ahmet Çavuş’un oğlu Süleyman’ın Üç oğlu olur, Hasan, Hüseyin, Cafer Soyadı kanunu çıkar, Yılmaz adını alır. Hasan Yılmaz’ın iki oğlu olur Mehmet Yılmaz, Süleyman Yılmaz Hüseyin Yılmaz’ın iki oğlu olur Süleyman Yılmaz, Hakan Yılmaz. Cafer Yılmaz’ın bir oğlu olur,Süleyman Yılmaz.
Ahmet Çavuş’un oğlu Ateşçi Ali’nin dört oğlu olur. Soyadı kanunu ile Yılmaz adını alırlar Hamza, Cemil, Mehmet, Kadir Hamza ve Cemil gençliğinde vefat eder Mehmet Yılmaz Başçavuşun iki oğlu olur Hamza Temel, Bestami Kadir Yılmaz’ın üç oğlu olur Ali, Tansel, Erbay.
Gelelim dedeme: Ahmet Çavuş’un oğlu Göv Mehmet’e Göv Mehmet’in iki oğlu olur Göv İsmail, Kekeç Ahmet Göv Mehmet Fransız harbinde Şehit düşer Soyadı kanunu çıkar Soy adımız Yılmaz olur. Amcam Ahmet Yılmaz’ın dört oğlu olur Selahattin, Sedat, Sami, Muzaffer Babamız İsmail Yılmaz Dört oğlu olur (dört erkek kardeşiz) Mehmet Faruk, Yaşar, Ahmet Oğuz Ben Mustafa Yılmaz.
Mehmet Faruk Yılmaz’ın iki oğlu olur İsmail Hakkı, Hasan Yaşar Yılmaz’ın iki oğlu olur İsmail, Hakan.
Babam İsmail Yılmaz Ben Mustafa Yılmaz Ve oğlum İsmail Alper Yılmaz Soy ağacımızı bilmek gerek…
Ve oğlum İsmail Alper Soyağacımızı bilmek gerek Babam dedesinden duyduğunu Bana anlattığı gibi Ben de sana anlatıyorum Sen de çocuklarına anlat diye O da çocuklarına, Torunlarına anlatsın diye… ---- 01.01.1984 – Adana
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul
Kaynak: “VE OĞLUM İSMAİL” isimli şiir kitabı. (Metin Ofset 1994 – Adana)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.