3
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
996
Okunma
kalp
aşka acıktığında
başka bir kalbin açlığında
doyurup
doyar..tıka basa
iki aç
anlar açlığın halinden
ilkin çorbadan başlanır
böyle sıcak ve içilesi..hüüp diye
çoğunlukla gözler ya da kısa sözcüklerdir
kur yapan aşka.. iyi gelir
sonra ana yemeğe gelir sıra
uzun ve keyiflice sürsün diye
herkesin kendi damak tadına göre arayıp
bulduğunu yer
k’aşık sesleri karışır aşk sofrasında
umulanlar tükenir
ve sıra tatlılara gelir
burayı geçiyorum..
nihayetinde iki tok
sapa gelmekte güçlük çeken bir ipin bahanesiyle
karıştırırken dişleri arasında kalan aşk kırıntılarını
önce kalkanın
sonraya kalana dona kalsın diye ardında
ben yedim Allah artırsın
sofrayı da kuran kaldırsın gibisinden
yöresel ağızla laf olsun babında
bir kaç kelam eder
aşkı yazan o kalemi kırarken
bunlar normal aslında
açlık
bastırılmış bir duyguya evrilmiş
başlayan bir şey
beraberce bitmiştir
zor olan şu;
aynı sofraya oturup
birinin erkenden doyması
ya da
doymadan kalkmasını gerektirecek bir şeyin olması o sofrada
veyahut
doymuş gibi yapıp
belli etmemesi açlığını
yokla kalbini şimdi
aç mı
tok mu
yoksa yokluğun şişkinlik yaptığı geçici bir tokluk mu
bana soracak olursan eğer
haydi
sor sor :)
tamam sordun saydım,,
kronik bir açlık benimkisi
doydukça daha çok artan bir açlıkla
aşığım sana.