0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1157
Okunma
kalbinle girdiğimiz o uzun savaşta
dahili ve harici düşmanlar icat edip
günü kurtaran zaferler dışında ne geçti elimize sence
adı aşk olan bu ucube çatışmanın
kıyasıya mücadelesinde
zaman diyorum sevgili
zeminden kopunca
müzakere masasında bulduk kendimizi
aşkta sağlayamadığımız uzlaşıyı
ayrılıkta deneyecektik bu defa
gözler tanık
sözler katibiydi kalbin
az buçuk centilmenim bilirsin
kurallarını bilmesem de
naziğimdir yeri geldiğinde
ve bazen odun olduğuma bakma sen
yont diyeydi
hani yont ki sanat eserin olayım ellerinde
sonrasında od’un
kızgın ateşinde
aklıma yine hinlik geldi bak
dön şimdi şiire dönebilirsen..
..
sana göre duygularından beslenen bir çeşit beslemeydim
bu yüzden ne yazıp çizsem kendini sıyırmalıydın cümlelerimden
çünkü sen olmayacaktın
ve yok hükmündeydi bu aşk
ee ayrılık gelip çatmıştı kapıya
içeriden birimizi almadan dönmezdi uzaklara
falan filan işte
olan biteni yeniden fırına sürmenin ne alemi var
tek merak ettiğim şu
onca zaman sonunda dönüşüne sebep neydi
unuttuğun kalbin mi
yoksa
kibrine sarılı kurallarını denetim miydi
senden sonra sağ kalan papatya avına çıktım
özür dileyip su verdim onlara
kimi inandı
kimi pışııık dedi :)
la havleee
neyse saat 13 e geliyor
ve ben artık sudan hafif umutlar kurmasını öğretiyorum düşlerime
ki suya düşse bile
batmasın diye
hadi git şimdi
yemeğini ye :)