Bugün otuz ağustos, zaferimiz var olsun,
Türk’ün ayak bastığı her yer, ona yurt olsun.
Donansın köşe bucak, al bayraklarla dolsun.
El ele verelim ki, gönüllerimiz şen olsun.
Başbuğ Alpaslan, bu ayda girdi Anadolu ya.
Diyojen’i yenerek dedi, işte yurt bura.
Medeniyet taşınıyor iken Anadolu’ya,
Rahat durmadı Macar, başladı kafa tutmaya.
Haddini aştı, densizlik etti. Türk’ü denedi.
Süleyman dan bir tokat yedi ki dünya titredi.
Bu topraklar sana fazla birazını ver dedi.
Alınca topraklarını Macar rahata erdi.
Gene ağustosta kudurdu, kaşındı, Fransa.
Rahat oturamadı görkemli saraylarında.
Devleti Ali’ye bu, kesti cezayı anında.
Beş yüz duka alıyordu, aldı bin beş yüz duka.
Az gördü, yetmezdi, aldı Kıbrıs’ı yanında.
Bir ağustos ayında gene birlikte azdılar.
Unuttular tokadı, Anadolu ya doldular.
Sevr diye paçavrayı millete getirdiler.
Buna destek verdi içimizden bazı hainler.
Kendini düşmana teslim edenler.
Erzurum’da toplandı vatan için koç yiğitler.
Bölünmez bu vatan bre gafil dediler.
Kadın-kız, genç-yaşlı, kim varsa toplanıp geldiler.
Savaş mı istersiniz işte meydan dediler.
Atıldılar düşman üstüne, yıldırım oldular ağustosta.
Atıldılar kazma, kürek, balta, orak sopalarla.
Saldırdılar, efesiyle, dadaşıyla, kürdü lazıyla,
Başbuğ M.Kemal önderliğinde, Dumlupınar’da.
Türk budur gösterdiler koca tepede Sakarya’da.