gözlerin fal gibi
her bakışta ayrı bir muamma
sözlerin,
bulmaca
ellerin fincan
hadi izin ver
kulbundan tutam..


şaka yaptım tabikide
ama bak.. "burada gülünecek" diye abuk subuk şeyler yazmadım


boş ve falı falan
gerçeklerdir en az
fallar kadar yalan

dediğime bakma..

sesindeki ninniyle e bebeğim ee ee e kıvamında uyudum yıllarca
gözlerindeki tılsımdan büyülendim
ve kalbinden aşk emerken
ilk altı ay aşktan kesmeyin diye tavsiye ediyordu gece gözlü periler


şımartmasaydın bu kadar
adam olma ihtimalim ,
başka bir kalbe evlatlık verilme ihtimalimi geçebilirdi..


hep
sonradan gelecek aklın
şarkısıydı belkide
kavaklarda esen
ve hüzzam dolu içimizin
sesini kısıp
çoğaltırken neşe’yi
nihavent ezgilerle düşüyorduk
kazdığımız kuyuya

ama

herkesin paraşütü kendineydi
ve insan düşerken
canı,
canandan öte bilendi
değil mi..
desem kesin muhalif yanın hortlar
iyisi mi geçelim bunu..

ha unutmadan..

9 canlısın bil bunu
ve uçurum uzadıkça
menzil artıyor
sayende kanatlarım çıkarsa şaşırma


terk ettiğin göğün
bulut olup ağlamasın diye
kaybettiği rengine
toprağı suyla karıp
yeşertsin diye umudu
vazgeçtim
o çoook sevdiğin ölümden

hiç merak etme
göğünün bekçisiyim

martılardan sonra
kargalar gelir belki


papağan kılığında..