4
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
910
Okunma
belki sen de unutmadın
hatırlamak istemediklerini
adımların uzayıp
bizim için doğmayan güne
eş ederken kimsesizliği
ve zamanın durduğu yere nokta koymak isteyen fikrini
çelip virgüller
çelme atarken yarınlara
mıhlanıp kalan kalbimi
söküp atmak için kalbinden
kendinden geçecek kadar
gelmek istedin kendine
sen,
uzatmalı ayrılığı oynayan en iyi kadın oyuncuydun
ben,
kıssadan hisseler devşirip
ön sözünü yazarken yeni bir kitabın
gözlerinin rengiyle renktaş bir bakış
ellerin gibi beyaz bir elin lekesiz tutuşuyla
yarım kalmış aşkın
devam filmi çekilsin diye kalbimde
fazladan mesai yapıp
bedeli sonradan ödenmek üzere faiziyle
el yordamıyla yeni bir adayın peşindeydim kendimce..
her şeyiyle sana benzeyen bir sen aradım
adın dışında
zira adınla aynı olan bir isme seslenmek.. istemedim
hayır, çekindim
belki de kendimi inkar etmekten korktum..bilmiyorum
seni sever gibi sevmek istedim
senin sevdiğin gibi sevilmekti belki niyetim
sonuçta her kadının kalbi vardı
saçları
yüzü
gözleri
aşk ile tutuşmaya müsait elleri
ve bunların tahtında hüküm sürecek ateşten bir teni
hele sana da benzedi mi kıyısından köşesinden
tamam dedim bu iş bitti..
uzatmayalım,,
uzatmalı ayrılıklarda
uzun kısa süren ne kadar ilişki varsa
geçmişin karbon kağıdı altında
gölgesi üzerinde bir lanetin
izi düşüyor aşka..
sonra
kalıyorsun kendinle.baş başa
kitap diyorum Rüveyda
sayfalar arasında kalan boşlukların zamanla dolmasını beklemek
bir çeşit yarım kalan bulmaca etkisi bırakıyor insanda
bu çok sinir bozucu
dahası elinden bırakıp
kalbinden düşüremediğin aşk ile yaşamak
böyle yarım yamalak
kör topal idare etmek o yolda
olacak iş değil.. değil mi
bu yüzden al şu kitabı elimden
diler tavan arasına sakla
diler bodruma
diler yasakla
-sakta mı saklasak
acaba..
kitap demişken
yeni bir kitap yazacak olursam eğer
bir kalbin aşka açılan yüzüne
söz veriyorum
adını en son arayacağım
çünkü başlıklar mühim iş
içi dışa yansıtır
ve hiç bir iç
girilmedikçe
göstermez kendini
dışındakine.