Bir gelin gibi süsledim yalnızlığımı giderayak .
Bu son çırpınışları yüreğimin.
Öteki yüzü kankırmızısı olsada gecenin,
Ben yinede siyah farzederim.
Sabah hiç olmadı benim sokağımda
Gün hiç ışımadı.
Nedendir bilmem ama karanlıklar hep bana ,
Hep bana aşık hep bana sevdalı.

Sevda kurşunlarına mı denk geldim tanrım ?
Şakağımda bin acı bin sızı
Şimdi anladım heyhat...
Aşkın rengi kankırmızısı
Şakağımdaki acı ,yüreğimdeki sızı
İşte bu idi aşkın adı,bu idi aşkın tadı.
Şimdi ,
Aşk’ı koydum kaldırım taşlarının en çiğnenen yerine
Canı çıkana kadar çiğnesin vefasızlar
Ben,
Bendeki kelebekleri özgür bıraktım
Uçsunlar ...uçsunlar
Karatopraklar benimse, gökyüzü de onların
Verdim payıma düşeni helalinden
Benim uçacak halim mi var
Kanatlar kırık gönül yaralı
Bakın görün işte, nasıl da süslemişim bir gelin gibi yalnızlığımı.

Ben bir yaralı güvercinim
Dokunmayın, canım yangınlarda
Bütün ışıklarımı sürdürdüler
Ruhum karanlıklarda.
Bir gelin gibi süslediğim o yalnızlığım varya hani..!
Simdi can çekişiyor kaldırım taşlarında
Çıkmayan sokaklarda....

Selma Akkaya