Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Şaban Aktaş (Homerotik)
Şaban Aktaş (Homerotik)

ÇÖZEMEDİĞİM BİR İŞ VAR BU İŞTE?!

Yorum

ÇÖZEMEDİĞİM BİR İŞ VAR BU İŞTE?!

1

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

1486

Okunma

ÇÖZEMEDİĞİM BİR İŞ VAR BU İŞTE?!

ÇÖZEMEDİĞİM BİR İŞ VAR BU İŞTE?!


Sen sana aitsin, öyle mi dedin, " Yok ben seninim!’ yâr, böyle mi dedin
Çözemediğim bir iş var bu işte, öyle de böyle de aklımı yedim!


Aynalarda ben hep yüzünü gördüm, çiy düşen gül gibi hüzünü gördüm,
Ilık ılık içten süzümü gördüm, bu bir sevda seli bir nehir dedim


Bırak coşkun aksın aktığı kadar, gözlerin göz göze baktığı kadar,
Yaksın aşkla hasret yaktığı kadar, boşalsın içimden bu zehir dedim


Biliyorsun bu aşk içime battı, kâlbimde iğneli gül oya yaptı,
Gün battıkça gül güneşe boy attı, ateşte açan gül benimdir dedim


Diler isen mevlâm aşkı veriyor, gönlüne en yüce köşkü seriyor,
Eşsiz bir ışıkla beyin eriyor, akil ışık, aşkla ser’indir dedim


Aşk özümde közle tuz imis meğer, göze bakan gözle yüz imiş meğer,
Gözündeki derya gönlüme değer, gönlümün der/yası derindir dedim


Geldi balkonuma kumru kuş kondu, baktıkça gözlerim seni kuş sandı
Bir yaz yağmuruyla karlı kış döndü, gözümdeki yaşa selindir dedim
serin esen yel/e /serindir dedim


Üzüm üzüm üzme, gel üzme yeter, gözünle bir süzüm d/al s/üzme yeter
Sana bir gelinlik, al yazma yeter, nerede al görsem gelindir dedim


Gelincik çiçeğim, kanım gibisin, ruhuma can veren yanım gibisin,
Gönlümün sultanı, hanım gibisin, savruldu küllerim yelindir dedim
yanıp kül olduysam gülümdür dedim


Aktaş yine sular bendin aşıyor Gülün hasretiyle derdin taşıyor,
Felek her gün göğe bulut taşıyor, unut gözyaşımı terindir dedim
Gözle gönlü yakan ferindir dedim


Şaban Aktaş


26.07.2017 - 09.34
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ



SAÇLARIM


Saçlarım hâlâ simsiyah, bir teli bile ak değil
Aşktır gerçek başımdaki, boşuna bir merak değil

Saçıma ağarma dedim, başa merak sarma dedim,
Gel gönlümü kırma benim, gönlüm zengin çorak değil

Baştan çılgın aşklar geçti, okşayan el, saçlar geçti,
sivri tırnak uçlar geçti, sırtımdaki tarak değil

Saçlarım geceden kara, tel tel siyah bir makara
Alev alev kordan kora, aşk kömürden ırak değil

Senin de saçların orman, tel tel yazılı bir ferman,
Gözlerin derdime derman, sevdam boş bir firak değil

Ağarmadan bekleyecek, günüme gün ekleyecek
Bir gün kâlbim tekleyecek, Aktaş matem gerek değil

Şaban AKTAŞ
25.07.2017

SALDIKÇA SALDIM GÖNLÜMÜ ENGİNE


Saldıkça saldım gönlümü engine,
Eremedim yüreğimin dengine
Ölürsem kab’rime bir gül diksinler
Ne gerek var başucumda sengine?!


Zaten adım Aktaş değil mi benim
Öz suyumla kireç erittti tenim
Salkımsöğütlerde eserken yelim
Karışsın saçların gülün rengine


Gönlümün sesini duydum da geldim
Sev diyen sesine uydum da geldim
Ateşten gömleği giydim de geldim
Gördüm ki gül ve kül dengi dengine


İçten dileklerim bitmedi daha
Biçilmez yürekten merama paha
Ölenler dirilir belki sabaha
Dilerim Tanrıdan seni ben yine!


Şaban Aktaş
25.07.2017

ÇOÇUKÇA YILDIZLAR



bilmezdim yapısını evrenin
gökyüzüne bakıp geceleyin
ne düşünür bir çocuk;
saçılmış sürüsüyle inci boncuk.
çıkıp toplasam, merdiven yok
kırılsa cam, sırça ayağıma elime batar
ayağımda pabuç, elimde eldiven yok!
..
akşam olunca
’ herkes evine pire deliğine!’
derdi ninem, dedemin çiftliğinde

yazın sıcaklarda
ağaç altında bir çardak
çardağın köşesinde
su dolu bir toprak testi
ya da ağaçtan oyma ülüklü bir bardak
yatacağımıza yakın cibinliği kurardık
iplerini ağacın dallarına bağlayarak,
yoksa sivrisinekler canımızı yakar
uyutmaz dıngıl dıngıl sabaha kadar...


talalarda börtü böcek sesleri
efil efil servilerin yaprak hışırtısı,
incirlerin dibinde gezeleyen
kirpilerin kıpırtısı gelirdi kulağıma
serin serin ışıl ışıl
yıldızların altında
dalar giderdim uykuya mışıl mışıl
bazan masal anlatırdı ninem
hepsi uçup gitmiş
aklımda yok hiç bi denem


Şaban AKTAŞ
26.07.2017 01.43


AŞK BU İŞTE; DAHA NE OLSUN?!


-I-

Eflâtun bir rüzgâr eser gecenin ortasında,
uzak yıldızlardan bakıp gülümse,
gözünü kırp, bir nefes ver,
yanıyor yüreğim aşk potasında...


-II-

düşününce bir an kendimi
uçsuz bucaksız engin
tropikal düzlüklerin kıyısında buluyorum
başlıyorum başıboş yürümeye
hiçbir hedefim yok
steplerden savanlardan geçiyorum
beyaz benekli ceylanlar ilişiyor gözüme
dönüp dönüp bakıyorlar bana
aldırmıyorum, yürüyorum habire
ve gün bitiyor
güneşin kızıllığı çöküyor her yana
yorgun düşüyorum, uzanıyorum
bir şimşir ağacının altındayım
yıldızlara bakarken, tek tek çoğalıyorlar
tuba dallarında elmalar, ayvalar turunçlar
kirazlar ve nar,
uzanıp koparmak istesem
iştahım yok, yorgunum
yolcuyum yolum uzun
uyuyakalıyorum


...

-III-


uyanıyorum ki sabah olmamış
daha biraz var
kuşlar ötüyor erkenci
kumrular,
derken minareden bir ezan sesi
uzattıkça uzatıyor,
ezan değil sanki
gamlı yaslı
sesinde yanık bir nağme yatıyor...


-IV-


ben hâlâ düşlerimde
tuba ağacının altında yatıyorum,
bir dilek tutuyorum
dallar gül açsın
yayılıyor dağlara ovalara
güneşin ilk altın ışıkları
ışıkla doyuruyorum karnımı


-V-


biliyorum her sabah sen ve ben
aynı sofrada kahvaltıdayız
gözlerinde doğuyor güneş
güneş ile yola devam
yok hiçbir aşkta
böyle tatlı ateşten kıvam,
sen benim yürüdüğüm yolsun
yolumda gülsün, çölsün, gölsün
nehirsin, balıksın, pulsun
aşk bu işte; daha ne olsun?!


Şaban AKTAŞ
25.07.2017 - 17.27



BİR NEMRUT’UN ANATOMİSİ


Ekip biçtiğinden kârın mı vardı, söyle nerden buldun sen bu serveti
El avuçta yoktu, fakirdin açtın, Karun oldun; soydun şu memleketi?!

Sanma millet bu olanı görmüyor, giren çıkanla kalanı görmüyor,
Yalana talana akıl ermiyor Nemrut’tan farkın yok; soydun milleti?!


Hani nerde kaldı selamet yolu, adım attığın yol kıyamet yolu
Kırıldı herkesin kanadı kolu, sen bir kaz yerine koydun milleti!

Zat-ali olan tamâhkâr olmaz tamahkâr olmayan günahkâr olmaz
Elinde maymuncuk anahtar olmaz, oylum oylum oyla oydun milleti


Şaban Aktaş
25.07.2017



ARAF


Cehennem dediğin söyle ne taraf
Kor düştü gönlüme yandı her taraf
Cennet ile cinnet arasındayım
Gözlerinin orta yerinde Araf!

Şaban AKTAŞ
25.072017


Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çözemediğim bir iş var bu işte?! Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Çözemediğim bir iş var bu işte?! şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇÖZEMEDİĞİM BİR İŞ VAR BU İŞTE?! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL