26
Yorum
46
Beğeni
5,0
Puan
2731
Okunma

hüsranlarımın neşteri kesince tüm safi umutlarımı
elim kolum ve ruhum tuzla buz kaldı
Hak değil ya yakan bedenimi
bir nefsin oyunuydu cezp ettiren ve de söküşte de alan
kapıyı çalmadı ya o zalim
meğer ki
bir telaffuz hatası sözcükmüş aşk zihnimizde kalan
oysa ki
hiçbir çare türetemeyen bir olguymuş tutkular
kaldırımlar konuşabilse ne ağıtlar türetirdi kim bilir
kapanan kapıların muhkem olur sürgüleri
kalplere akan acılardı içimizi paralayan
ve beynin bu durağan hali gözleri kör ederken
o anda da tüm gerçekler lal oluverirler
içimizi oyan duygular vefayı nankörlüğün dibine gömerken
beyin üstü bir düşüşten de
daha da masum değildir sinsice terk ediş
nankörlüğünü aşk okuyla vurulanlar ancak bilebilir
ne çare ki
her tutkun aldanır içinin içinde ki bencilliğe
oysa ki zaman aleyhe çalışır zalimane
herkes kendi egoizminde yanıyor bu fani alemde
kimse kimseyi de duyuşta anlamaz olmuş şimdilerde
giderken gönüllerde kalansa derince bir iz
sadece kendi dertlerini dert sayıyorlar başkalarına ilgisiz
hep bir nalıncı keseri gibiyiz
hikmetten kopuk umutlar yüreklerse kasavetsiz
insanlıkta fersah fersah gönüler ayrık kalırken
merhametin son zerresi de gömülükmüş yer yüzünde
olmasa da vicdan illa çıkılsın mı insanlıktan
ayrılıklar üç vakitlik azık olurken
illa ki çıkara endeksli nehirlerin suyunda boğulmaktayız
hışmına da eyvallah da felek az birazcık da bir gülümseye bilsen
bu çirkef alemde
nefsime kurban etmeden şu ömrümü koyup da gitmeliyim
çünkü aleyhinedir sevgide ki vefa tüm soysuzların
yeter artık usandım be sizlerden elaman
ruhum şu an bir köşesine sıkışıverse ya karanlığının
su testisi gibi daha kavuşamayız içimizi doldurana
çok şükür olsun ki
içimdeki ona olan bağım bana yeter de artar bile
kahrolmaktansa bu zalim alemde
ben hazırım artık haydi çekte al beni sonsuzluğuna...
(19.07.2017) AZAP...
5.0
97% (30)
4.0
3% (1)