Sabah ezanı okunmaya başladı.Ahenkli bir ses geniş şekilde yankılandı.
Atatürk başını yukarı doğru kaldırmış, kendinden geçmiş bir halde ezanı
dinliyordu.Bir an geldi yanaklarından yaşlar süzülmeye başladı.
Kaynak: Camal Granda(Celebi) Atatürkün Uşağı İdim
Atatürk 1923 yılında Trabzon’da Kavaklı Meydan Ortaokulu’nu ziyaret eder.
Vasfı Hoca’dan inşirah süresini okumasını ve yorumlamasını ister.Hoca zorlanınca
kendisi okur ve yorumlar.Dinin okullarda öğretimesi gerektiğini söyler.
Kaynak:Atatürk ve din Pr. Dr. Necmeddin Erbakan
GAZİ EZAN DİNLİYORDU
Sabah ezanı okunuyordu.
Sustu…
Sanki bütün dünya susmuştu.
Kalbinin beyninin en derin yerlerine,
Bütün hücrelerine kadar
Dinliyordu ezanı.
İki damla yaş süzüldü gözlerinden
Yaş değildi,
Biri Türklük duygusu,
Öbürü İslam billuruydu.
Yumruklarını sıktı.
Çünkü ezan okunan bütün ülkeler
Kan ağlıyordu.
Açtı ellerini…
İnşirah süresini okudu.
“Senin için bağrını açmadık mı?
İndirmedik mi senden o yükünü?
O belini büken yükü.
Senin şanını yüceltmedik mi?
Demek ki zorlukla beraber,
Bir kolaylık var.
O halde:
Boş kaldığında kalk yorul,
Ve ancak Rab-binden ümit et.
Hep ona güven.”

-İslam-ı boğmak istiyorlar.
-Türklüğü yok etmek istiyorlar.
-Bana yardım et Allah’ım!
Sabah oldu.
Ordular ilk hedefiniz Akdeniz!
Şimşek gibi çaktı!
Fırtına kasırga gibi…
Düşmanın üzerine çöktü:
Yer, gök ve deniz
Hep onunla beraberdi.
Güneş bir kere daha doğdu.
Mazlumlar sevincinden ağladı.
İslam kurtuldu.
Türklük kurtuldu.
Şerefli bir hayat kuruldu.
Yüksek Türk!
Senin için yüksekliğin hududu yoktur.
Çünkü en büyük hürriyettir.
Çünkü adı cumhuriyettir.
Yusuf Yılmaz