Uyudun sanırım hayatım yanıbaşındayım tam kalp hizana uzandım uyumanı izliyorum. Arada bir kirpiklerini oynatıyorsun hemen uzaklaşıyorum yanından,sen rahat uyu diye
Sonra tekrar uzanıyorum yanına, kokunu içime çekiyorum, saçlarının kokusunu, teninin kokusunu, içime çektikçe çekesim geliyor. Ruhunu okşuyorum Daha da yakınlaşmak istiyorum ama bir taraftan da uyanırsın, zaten çok yoruldun bugün diye uzaklaşmak istiyorum yanından.
Yanı başında iken yanında olamamak bu sanırım.
Sonra ellerini üzerime atıyorsun benden habersizce…!
Ama sanki benim yanı başında olduğumu hissediyormuş gibi..!
Sanki, gitme kal sana her zamankinden daha fazla ihtiyacım var dermiş gibi.
Ve işte o andan itibaren o kadar rahat, o kadar huzurlu uyuyorsun ki
Sanki bütün gece gördüğün kabusları bu gece görmeyeceğini düşünerek,
Görsen dahi, yanında benim olduğumu bilmek, yanıbaşında benim olmam rahatlatıyor seni
O kadar güzel sarılıyorsun ki bana; sanki babasının kızına ilk defa aldığı barbie bebeğe sarılırmış gibi gurur ile, yüreğinde korku olmaksızın nefes alman bile değişiyor, kötü insanlar kabusun olmuyor mesela
Her gece hıçkırarak uyanmayacaksın çünkü. bunu hissediyorsun ve tüm kalbinle inanıyorsun bana
Sonra olmasını istemediğim sabah oluyor gökyüzü yavaş yavaş hava aydınlanma aşamasına geliyor
Gök tüm haliyle kızıllığa bürünüyor,güneşin sıcaklığına dayanamayıp yıldızlar yerini kuşlara bırakıyor ve umut ile bir yıldız kaymasını bekleyen yalnızların hanesine, bir gün daha yaşamak, bir kez daha umut etmek kalıyor
Ve hayırlısı demek düşüyor yine bizlere sadece hayırlısı..!
Sonra masum bir bebek gibi kollarını iki yana atıyorsun, sanki gökyüzüne bırakmışsın kendini
Sanki bir kuş kadar özgür olduğunu düşünerek,yavaş yavaş göz bebeklerini açmaya çalışıyorsun
Evet bitanem GİTME vakti geldi bana…!
Ben gideyim ama geleceğim, yine geleceğim söz sana
Sen her başını yastığa koyduğunda, her kendini yalnız hissettiğinde, yalnızlığını sana hissettirmemek için
Sen her gece ağlamak istediğinde,o kurban olduğum gözyaşların başka yere akmasın diye ellerim ile göz yaşlarını silmeye, senin bu hayatta zayıf olduğunu kimse bilmesin diye, hıçkırarak ağlamaman için geliceğim,
söz birtanem söz gülüm..!
Sen yeter ki üzülme; Hayatın seni yormasına izin verme
Ben gidiyorum; sen uyanmadan alnından öpeyim,kokunu içime çekeyim
Hayat bu ne olacağımız belli değil,belki bir daha elini tutamam, belki kokunu hissedemem, belki de işte dedim ya hayat…!
Ama söz verdim ya ben sana gülüm
Ben korurum yine seni ve gelirim her gece izlerim seni, geldiğimde yanıbaşına, senin o çok sevdiğin kırmızı bir gül bırakırım, kokumu da güle.
İşte dedim ya gülüm elini tutamam ama gelirim bir şekilde,
Ve zamanı geldiğinde son gelişim olur bu.
Çünkü Allah acımıştır bize, aşkımıza ve günahı olmayan sevdamıza
İşte o zaman gel derim sana, gel gülüm gidiyoruz
Nereye dersin şaşkın bir tavırla) :
Hep hayal etmiştik ya hani,
Üç odalı bir evimiz olsun, odalarının biri büyük olsa yeter misafir falan gelince rahat etsinler
Bir de bahçesi olsun; ben gül dikeyim bahçemize, evimiz gül koksun hep.
Ben hep o kokuyu hissederek sarılayım göğüsüne,o kokuyu içime çekerek bakayım o gözlerine...
İşte oraya hayal ettiğimiz gibi, ve sımsıkı tutarsın ellerimi gözlerimin içine bakarsın güven içinde
Boynunu yaslarsın yüreğime, gideriz biraz sonra sorarsın daha gelmedik mi peki bitanem nereye gidiyoruz diye...
Ben biraz gülümserim ve, bu dünyada buluşamadık ama sevdamızı sonsuza kadar yaşayacağımız bizi kimsenin bulamayacağı bir yere Cennete Gülüm Cennete....!