Avuçlarıma soğuk bir vedayı hediye niyetine bırakıp gittin
Yüzümde dünyanın hüznü,
Yüzümde küs çocuklar
Kanadı kırık kuşlar,
Ölü balıklar,
Yaralı böcekler,
Solgun çiçekler…
Gülüşüm cam kenarlarında paramparça
Bakışım çok uzak memleketlerde,
Düşüm ağlamaklı,
Umudum yitik
Şimdi, kim nasılsın diye soracak olsa,
Baba/sızım diyorum
Çocukluğuma ver…

Aylardan Haziran, mevsim Yaz
Bilsen, içerimde bir kış kıyamet,
İçerimde fırtınalar,
Kalbimi her dakika ayrı üşüten ayaz
Ellerim, ayaklarımda bin yıllık kar soğuğu
Bütün anlamlar donuk gözlerimde
Buz dağları sıra sıra,
Koşuyorum,
Üç yaşımla koşuyorum
Beş yaşımla,
On yaşımla,
Can havliyle, bütün çocukluğumla koşuyorum,
Ve gençliğimle,
Ve bütün ömrümle,
Göz yaşımın,
Yüz yaşımın elinden tutup
Koşuyorum ardın sıra…
Babaaaa,
Nereye gidiyorsun,
Ne acelen vardı diyecek oluyorum,
Gözlerim sen doluyor
Sesim kesiliyor,
Sesim kırılıyor,
Sesim kanıyor,
Kül rengi sûkutumda boğuluyorum
Sonra ayaklarım takılıyor avludaki voltana,
Tezcanlılığına, telaşına,
Düşüyorum,
Üstüm başım son bakışın oluyor,
Tepeden tırnağa sen oluyorum
Beni o halde görenler, bir şeyin var mı diyorlar
Yok…
Hiç…
Hiç birşeyim yok,
Baba/sızım diyorum
Çocukluğuma ver…

Şimdi, ruhumda bir taziye çadırı, göz göz
Tanıdık acılar içime oturuyor,
Tanımadıklarım ayak üstü canımı yakıp gidiyorlar
Gözü yaşlı bir şiir dokunuyor dudaklarıma,
Saçlarımı öksüz eller okşuyor,
Ruhumda yaralı bir kırlangıç feryadı,
En yetim bakışları gözbebeklerime dolduruyorlar,
Hapsediyorlar,
Ve kalbime eğilip,
Nasılsın, iyi misin diyorlar
Baba/sızım diyorum
Çocukluğuma ver…
Baba…

18.06.2017

S.U.

Serkan Uçar

Mikâil Uçar anısına

"Tüm Babaların ve Baba adaylarının Babalar günü kutlu olsun, Hakka yürümüş her Babayı da ayrı ayrı Rahmet ve Saygı ile anıyorum"