Kirpiklerimden sen dökülünceye kadar
Ne güzel ağlarım ben
Ne de güzel ağlarım,
Ama yalnızken.

Bütün hüzzam şarkılarını ezberlerim
Satır satır
Sadece seni anlattıkları için.

Sahte sahte gülerken
Gamzelerim bile çıkar benim
En kalabalık yerlerde.
Bende şaşarım,
Sahte gülüşlerin
gamzesi mi olurmuş der sol yanım.
Olur der rast makamı olur.
Nihavend hasta eder beni
Yataklara düşürür.
Sıtmalara tutulurum
Yüreğim bin yanar bin söner.

Öte yandan taş plakta hüzzam döner
Ne keyiftir, ne keyif
Ben dönerim, başım döner
Başım döner dünya döner.

Dinlemeyen bilmez bunu;
Çok özlediğin yar gönlüne gidip gidip gelirsin ,
Bir bahar akşamı efkarlanıp
Bir kaç kadeh kaldırırsın şerefe
Düşünür gibi sevgiliyi.
Küsmek gibi gıyabında
Hâl hatır sormak gibi rüyalarında

Ahh şu bestekârlar...
Öylesine işte öylesine can yakarlar.
Olmayan bir sevgiliyi
Gidip sonbahara koyarlar
Yada bir akşam üstü.
"bir bahar akşamı rastladım size" der
Hiç de rast gelmez bu sevgililer
Birbirlerine.

Bir rast gibi değildir hüzzamlar
Nihavend de güzeldir
Söyleyenler kadar dinleyende özeldir.

Beklemediğin bir anda kapın çalınır Karşında
Şerefine içtiğin...
Sarılırsın sımsıkı ,hissedersin Kokusunu sıcaklığını.
Ama bu sadece bir düş’tür hayalden ibarettir.

Bir cızırtı kopar
Taş plaktaki hüzzam çoktan bitmiştir
Yine amansız geceler yalar bakir tenini
Düş’ler, hayaller çırılçıplak bırakır seni
Boş kadehler öper dudaklarından
Bir yalnızlık daha tutar ellerini.

Gün doğacak diye bekler durursun
Tavanlara resmini çizersin gözlerinle
Dalga dalga
Karmakarışık.

Ve bu her gece tekrar eder durur.
Şarkılarda soluklanır düş yorgunluğun
Bu şarkılar yanlızca hüzzam olur...

Selma Akkaya