14
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1043
Okunma

bir kaldıraç aradım, kaldırmak için
altında kurt kaynayan taşı
bilmezdi üstünde oturanlar
neler olduğunu derinlerde
kavrulurlardı kendi yağlarında
biri iki etmeye çalışırlardı
rütbe derdi de yoktu onların
hani çift maaş kıyağı falan
üç beş kuruşa talim eden işçi
kendi yorganını kendi dikme derdinde
duvar dibindeki koca taşa oturur
masal satar, padişahın oğluyla evlenmenin
düşünü kurardı
kimse çekmezdi kimsenin altından toprağını
taş ordaysa, oranındı, orda kalırdı
kimse düşünmezdi, hangi zamandan
hangi tarihin armağanı
yaprağını bilseler anlarlardı
hangi temelin üstünde
hangi insanlar bakardı
yıkıcılar geldi sonra
en derindeki en kocaman taşları söktüler
yıllanmış çınar gibi köklüydü taş
dayanamazdı taşken
bilinmeyen bir yere atılmaya
atıldı!..
baksa taşlı sokağın sakinleri
görürler oturulacak taş kalmamış
soracak sorusu ne unutmuş insanlar
keşke sorsalar deşilen toprağın karnını
neden doyuramıyor bizi?
taşlar neden yerinde değil?
o rütbe gerçekten sizin mi?
hayır.. ramazan rehaveti değil bu..
08.06. 2017 / Nazik Gülünay