0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
864
Okunma

Sancının sarsıldığı,
bilincin gürlediği,
çığlığın koptuğu,
umudun büyüdüğü zamanlardayız
doğar mıydı ki aşk,
sevda, güzellik, irade, insan, yaşam…
Ya hiç kopar mıydı çığlık
Ya hiç büyür müydü umut
Sancı, tutmuş
hıncını süpürüyor yaşamımızın ahı.
Öyle sanır ki
hep yerde kalacak yüreğin ahı,
binlerce yüreğin ahı.
Sessizlik saklamak için
bütün canhıraşlarımızı,
kasavetimizi,
eseflerimiz doluyor suskunluğumuza.
Ya şimdi,
çığlık suskun, gölge, yarım,
bir yokluğun acısına dövünür,
zamanı eğirir kirmeninde.
kutsaldın,
yüceliklerin bir toplamıydın,
inanır mıydı kendine
gökyüzünün tanrıları
binlerce fethe uğramış,
talan edilmiş,
tarumar edilmiş,
sarsılmış, paramparça edilmişken
beton kalıntılar arasında
çaresizliğin içinde
umudu görmeyi bilmiş,
kaç yangın yerinden
avuç avuç su toplamıştık…
Erdemden bahçeler ekmiştik hem de nice nice
Şimdi zamanı sevdaların
kalbine ulaşıp yüreklerimizi
büyük yürekle buluşturmanın.
Şimdi zamanı
bu dağlara basan
her erdem çiçeğini solumanın,
fark etmenin, hissetmenin. Kucaklamanın...
5.0
100% (2)