7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1324
Okunma
Ruhum alnına çizilenle yaşadığın bir değildir
Düşüncen ya Firdevs’te serinletir
Ya da ateşte eritir
II
Saçma hayat
Zamana saçıp savurduklarında saçma
Öyleyse dur yapma
Gün geçerse böyle ne kalır avuçlarında
En gri rengi birikirken şafağın saçına
Yıldız kayıp düşer
Gökte salınmasına yok fayda
Aşk da parçalanıp düşerse
Ekmek kırığı misali toprağa
Aç kal sende
Elimde tokluk feza
Ölüme gerek yok açlık fazla
Artık sende anla
Geçip giderken
Bakakalır bahar sokağıma
Oysa güz baş buyurmuştur ağaçlarda
Gerekirse eğilir
Lakin kırılmayacaktır asla
Kış yaslanacaksa dallarıma
Vurgun yemiş bir yazdır
Sen istediğin kadar yaz
Ana azdır
Az
Aslında vakit azalmaktadır
Cehennemin yolu duvar kâğıdıyla kaplıdır
Aldanma kapı açıldığında
Termometre çatlayacaktır
Sabrına taş dediğin saatler
Un ufak olup irine karışacaktır
Ayağının ucundaki yol
Uçurumun tuzaklarındandır
Ruhum düşme vaktin geldiyse gayya kuyusu sana kucak açan olacaktır
D.O