pek çok yüze yüz sahipliği yapmış bir ayna
alır beni karşısına
der ki ;

asma yüzünü
taşıyamam

ha haaa
böyle bir girişten sonra geliştir şimdi şiir diye yazdığın şeyi
kendime içimi tarif edesim geliyor
böyle girişten sola dönüp
oradan sağa geçtikten sonra tekrar sola dönüp
tam yol ileriiiiii

neyse bildiğimi okumak yerine
yazayım bari

şimdi bu ayna bakıyor ya bana
diyor ki ;

sen diyor
yalnızlığın o kimsesiz çukurunda inim inim inlerken
başka bir yalnızı çektin içine
seni çekici kılan bu hale aldanan çekimser biri
düştü içine
dur bi..düşle ilgili bir kaç kelam edeyim
malum çekici gelebilir okuyana..tamam

düştüğüm çukurda inlerken inim inim
feryad ı figan eylerdi dilim
kör kuyularda yanarken içim
sevgilim ol istedim
oldun
çünkü çoook çekiciydim

valla hiç de çekici değildi bu..neyse

mevzuuyu bağlayayım..tabi becerebilirsem

şimdi o çukurun içine düşünce sevgili
sandık ki mutlu olacağız
böyle cennetin o malum ağaçları altında mangal yapıp
akan dere sesleri eşliğinde iki ağaca hamak kurup
bir kaç huriyle beraber zevk i sefaya dalacağız

malum
kadın her yerde kadın
dört duvar içinde kalsan gider duvarları kıskanır
yapamadık vesselam
o çukurun içinde punduna getirip
bastım sırtına
çıktım

çukurun başından sana baktım son kez
zırlıyordun
hey gidi hey dedim içimden
biraz da ben ol bakalım
karanlıktan kork
öcüler yesin
yalnız kal
öl

..

of yaaa.. bunları ayna diyecekti ben değil