Renkler uykuya daldı, yıldızlarda bir telaş
Güneşin ışıkları çekilir yavaş yavaş
Berhudar ol der gece, gökteki parlak aya
Gönüllerde ışık ol, kimse kalmasın yaya

Ay ışığında sessiz, sakin akan bir nehir
Adımlar hızlandıkça, ayaklarda bir sihir
Ateş böceği gökler, gönüllerde bir telaş
Yürekler şâha kalkar, sarılır sarmaş dolaş.

Gölgesi düşmüş nehre, üstteki taş köprünün
Ayak izleri taşır, geçenlerin ömrünün
Yürüdükçe yürünür, engebeli yollarda
Kanat açmış mutluluk, şefkat saklı kollarda

Ezgime eşlik eder , ılık rüzgarın sesi
Göründü koca deniz, lacivertin ötesi
İçime işliyordu, kokusu her nefeste
Yorulmuştu ayaklar gidiyorduk aheste

Uzaklardan göründü, kuru dilek ağacı
Takılan tüller ile , sanki papatya tacı
Yol devam eder elbet, ay ışığı altında
Mutluluk zihindedir, ne gümüş ne altında

Gönül dağı sert eser, tozu dumana katar
Yükseldikçe rüzgarlar göğsümü mesken tutar
İzlerimi bıraktım , her tepe ve taşına
Tırmandıkça üşüdüm kalırken tek başına

Nedir suçun günahın, gem vurursun bendine
Niye zora koşarsın, kastın nedir kendine
Zamana yenik düşer ,artık yorulmuş beden
Ulaştırır menzile ,seni yoktan var eden
Selma çanakçıoğlu 16 Mayıs 2017