4
Yorum
6
Beğeni
4,8
Puan
1639
Okunma

Bana bir masal anlat anne!
Yoruldum gerçeklerden.
Ballı öpücükler kondurup yanaklarıma
Uykularıma uğurla beni,
Pembe bulutlara as küskün hayallerimi.
Bir masal anlat anne; sonsuz gökleri olsun.
Bir masal ki, cennetin dengi olsun.
Pervazlarda fesleğenler salkım saçak…
Bahçelerde ak sümbüller pıtrak pıtrak…
Düş köprüsü, renk cümbüşü
Ebemkuşaklarını anlat.
Çiskin yemiş papatyaların başkaldırışlarına inat,
Suskun karanfillerin iç bayıltan yanıklığını anlat.
Tütün kolonyalı ipek mendillerin,
Sevda benekli nağmelerin,
Göğse vurgun, siyah - beyaz resimlerin
Güzelliğinde olsun, “ah çektiren” her nakarat.
Anlat düğme dudaklı can parelerini anne;
Saçlarına şeker tadında, altın kelebekler konsun.
Ahşap evlerin küflü, toprak avlularında
Çığlık çığlığa koşuşan bücürler,
Kırk harami hazinesini bulsun.
Mübarek elini öperken taze bir bayram sabahında,
Burnuma kestane kokuları dolsun.
Çok özledim Kaf dağlarını,
Cüceleri, devleri, Zümrüdüankaları,
Peri padişahlarını, yoksul çobanları;
Sen anlattıkça eteklerim havalanacak.
Kırmızı pabuçlarımın ruganına
Aynalı kayanın hayaletleri yansıyacak.
Deva olacak yorgun ruhuma anne,
Deva olacak.
Hazır değilim büyük göçlere,
Sabır dileklerine, rahmet dualarına.
Razı değilim öksüz kalmaya; ne olursun,
Son kez bir masal anlat bana anne.
İçinde anneler ölümsüz olsun.
Mücella Pakdemir
xxx
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)