22
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1216
Okunma

Bir altmış üçlük boy, bu cüssem ile
Hiçbir yere sığmaz başım Emmoğlu
Rotadan çıkan ok, varmaz menzile
Beklemekle geçti yaşım Emmoğlu
Yazgı engel koydu gönül rayıma
Hasret cam kırığı doldu çayıma
Yudum yudum içmek düştü payıma
Yalnızlık soframda aşım Emmoğlu
Omzuma yükledim günleri ayı
Nafile aradım çölde Leyla’yı
Yaşamadan ettim yılları zayi
Dört mevsimin dördü, kışım Emmoğlu
Ağır darbe alan, yok ki gardımdan
Dara düşersem kim gelir ardımdan
Mülteciye döndüm kendi yurdumdan
Dönen çarkı devran hışım Emmoğlu
Ahde vefa dedim yürek indime
Özveriyi yığıp koydum bendime
İğneyi batırdım önce kendime
Kimseye değmedi taşım Emmoğlu
Kuru yaprak gibi yittim selinde
Rüzgâr oldum estim deli yelinde
Kaderi değişmek, kimin elinde
Yoktur muadilim, eşim Emmoğlu
Ermişe erene akıl danışsam
Doğruları açıp bir bir konuşsam
Zincirlere vurun beni yanlışsam
Olmadı namertle işim Emmoğlu
Bitmedi sözlerim, dahası da var
Çığlığımı gizler bendeki bu ar
Herkesin yarası gecesi kadar
Hüzne kucak açar düşüm Emmoğlu
IŞIK Zara ilçem Sivas’tır ilim
El ele el Hakka haykırır dilim
İnsanı okumak fikrimce bilim
Kalmadı batınım, faşım Emmoğlu
Azimet IŞIK 06.05.2017 İSTANBUL
5.0
100% (19)