3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
775
Okunma

Sen hep aşkı şakıyan bir bülbül-ü şeydâsın,
Goncalarla bezenmiş gül nihalsin, ceydâsın.
Lezzeti, rayihası tarifsiz meyle dolu,
Sunduğuna can feda, peymane-i sevdasın...
Ben, o meyden kana kana içemedim bir türlü,
Melek misin, şeytan mısın, seçemedim bir türlü,
Candan bezdim, ama senden geçemedim bir türlü;
Susuz kalmış gönlümün can verdiği beydâsın.
Unutamam, ömrü revnâk eden mûnis halleri,
Ellerimde bir kuş gibi çırpınan o elleri,
Yaşlı gönlü teshîr eden hatırşinas dilleri;
Hem hâtırât-ı mâzi, hem umûd-u ferdâsın...
Ünal Beşkese
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
şükran....................:gönül borcu, teşekkür, minnettarlık
şeyda.....................: aşk çılgını
Gülnihal.................: gül fidanı
ceydâ....................: ince uzun, narin kız
râyiha....................: hoş koku
peymâne-i sevda...: aşk dolu kadeh
beydâ.....................:çöl, tekin olmayan yer
revnak...................: parlak, göz alıcı
munis....................: cana yakın, sevimli
teshir etmek..........:: büyülemeş, kendine bağlamak
hatırat-ı mazi......::.: geçmişin anıları
umûd-u ferdâ......:..: gelecek umudu, yarından ümit
5.0
100% (6)