24
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
882
Okunma

duygumu sabra çağırdığım bu akşam vaktinde
yine kaderin cilvesi delip de geçti
Ağu gibi içimi derince yakıp yakıp da parçaladı
hilekar duygularıyla sevginin çark edişinde
karar biçen prangalarına
meğer ki çok önceden yakalanmışım
anlamadığımsa inadına düştüğü bu çirkef de ne
nankör ve çıkarcı davranışlarından hüsran düştü nasibime
edebin hayasında söküğü derince
ruhumun isyanlarına çığırtkanlı
esasa aykırı davranışlarından bana yıkılan dünyam kaldı
ölüm çare değil geçmişe
emeğimin çabasında terim bile kurumadı ki üstümde
yad ettikçe tutkumu ve sevdamı
zoraki bir çabaymış illa ki ihanet çemberinde
suçsuz bir sevgi eğer çekiliyorsa darağacına
ne kaldı ki savaşacak
bir de gönlün kırıklığını çekmek var ya
hunharca gasp edildi geçmiş ve gelecek
esasında yüzüne bile tükürülmeyecek
bir hilkat garibesiymiş yürek
esasta cenneti beklerken
karşıma nereden çıktı şimdi bu cehennem
ve ömrümde ki her şeyin beklemezken yok oluşları
sevgiyi tabu görüşte aşkta ki saflığın ölümü mü bu
kahpece sırttan vuruşlarla
bir gönle git demenin yolu bu mu?
bilvasıta her anıyla
dönek ruhuyla kavramanın çıkarcı bu güdümü
her gün yeniden ölümün
karanlık kabri kazılırmış meğer oyalanarak
yalanlarla her hücrem sinsice tek tek de budanarak
çektiklerimi hiçbir kantar çekmez ki
çırpınışlarım hiç ortada yok
çapraşık bir durummuş meğer ki ezcümle
uygun olmayan gönlün edep bağı olmazmış meğer ki
yalana doladığı her söze yamadığı duygularım
debelenip de durdu şatafatlı görkeminde
dur yolcu gittiğin yolun sonu çıkmaz
söyle neydi ki senin onca acelen
her mahluk olur mu ki gönülde ikiz
bir hikmeti var ki
yarı yolda koyup da bu kaçıverişin
çıktığın cehennem yakacaktır özünü illa ki
kim bilebilir ki
akşam akşam bu aydınlıkta ne
belki de açılmıştır bir kapısı cennetin...
(01.05.2017) AZAP...
5.0
100% (30)