1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
479
Okunma
Peki;...
Siz niçin ayrıldınız, lütfen
bu sualimi mazur karşılayınız
Çünkü her fırsatta
sessizliğimi yokladınız
Sır olan sayfaları ısrarla
anlatmak için kaçınmadınız
Oysa ben sizin
özelinizi hiç sormamıştım,
gerekte duymamıştım
Her insan yaşadığı şartlarda
ve oluşan gerekçelerle bazen
aklıselim üzerine kararlar alır
ve bazende zafiyet adına
tercihler yapar, böyle inanmıştım
Gün...
Henüz doğarken
Haber aldım
Zaten düşlerimde vardın
Garip bir telaş içinde uyanmıştım
Kan, ter içinde kalmıştım, şaşkındım
Yılların umudunu,
hasretini, firkatini toplamıştım
Garip bir hüzün ve sevinçle güne başladım
Her ne yapsam sen yanımdaydın
Gün kararana kadar yine umutla bakındım
İçimi acıtan, yüreğimi burkan, hissiyatımı dağlayan
Ne kadar ümidim varsa çaresiz içimde düğümledim
Çok...
Acıda olsa
Artık elvada demeliyim
Seni ne kadar
İhmal ettiğimi düşünmeliyim
Sığındığın her
avuntunun hesabında inlemeliyim
Seni bu kararı almanda
Mecbur bıraktığımı bilerek
gözyaşı dökmeliyim
O yorgun ve solgun ümitlerini
heba ettiğim için
Ömürden kalan ne varsa
onun hüznü ve hicranıyla göçmeliyim
Allah..
Kulunu affeder
Mağfiret ve rahmet
elbette onundur der geçer
İstiğfar ederek, arınmak ister
Ancak insanlık süreci
Samimiyet ve sadakatle itibar eder
Gaflet ve delaleti kim tercih ederse
Pişkinliğe, arsızlığa, vefasızlığa rağbet eyler
Akıl ve irade insan için felahı seçer
Cehalet, asabiyet, zan beşer kalbine tuğyan eker
Mustafa Cilasun