Matematik Öğretmeni Kardeşim İbrahim Yanardağ ile bu gün sabah koyu bir sohbetin ortasındayken; Şiirin, şâirin ne olduğuna ve cemiyette şiirin fonksiyonuna dair sorduğu soruya, erken biten sohbetin ardından verdiğim yazılı cevaptır.



Seninle sohbete doyum olmuyor,
Şiire az yakın durasın Gardaş.
Vahiyden hayata uzanan yolda,
Şiirle ülfeti kurasın Gardaş.

Mısralar Kur’an’dan alsın ilhâmı,
Şâirler dünyaya versin selâmı.
Âdap ve erkânla kurup kelâmı,
Beşere mesajlar veresin Gardaş.

Şiirde gâyemiz, Hakk’ın rızası,
Kalem de kelâm da, onun cezası.*
Mısralar beyitler birer âzası,
Şiirle gülleri deresin Gardaş.

Kâinat nasıl ki ölçüyle kâim,
Şiirde de mizan olmalı dâim.
Yaradan bizlere lütfetsin naîm,
Selâmet yurduna eresin Gardaş.

Kederle doluyken çekilen âh’tır,
Düşmanlara karşı bazen silahtır.
Karanlık geceden sonra sabahtır,
Şiirin sırrını göresin Gardaş.

Şâirlik hüneri biraz vehbîdir,
Azimle gayretle biraz kesbîdir.
Bir dava şâiri, cidden hasbîdir,
Sen de bu zümreye giresin Gardaş.


Gazi Hüseyin KILBAŞ
20.04.2017 KİLİS