gel de bir gör ister isen son ahvalimi sen Nazende
duyguların çaprazvari canhıraştır koşusu
belki bir sevginin ve tutkunun boynu bükük sesidir bu
belki de nefret ve isyanın sana karşı hiddetidir bu
ruhumun hissiyatını kim bilebilir ki
kötülüklerden arınarak duymaya çalış be zalim
o iblis eliyle hırpalanmış kalbinle
ne kadar bana hasret ve elzem sende yer kalabildi ki

sabır durağı denir ya aşkın kör kütük kavşağına
ne vakit bana nasip oldu ve olacak ki vuslatın
içten pazarlanan duyguları karıştırıyor olgumuz
sinsice çok çabuk geçip de gidiyor fırsatlar
ve bak biz aptalca bekledikçe de zaman
koyuşta da gidiyor bırakarak ortalarda soluksuz

zoraki ve şellalce kopmamalı kıyamet
ılgın vaziyette çıkılmamalı mahşere
emek ve güven içinde sevdayla kalkmalı hasret
ab-ı hayat kokmalı hep yüreğimiz
ak ve pak kalmalı idi mazimiz
ondan güç almak istediğimizde
utanmadan bakabilmek için atim ize

Suzi gibi değil sekte
badem ağaçları gibi de çiçekteyiz
aceleci görkemin biçare ve çaresiziyiz
yada bir kaysının donuk halinin meyve sindeyiz
yeter ki sevgi ve saygının bir nebzesi olaydı
banışta zevkle yediğimiz

bunca hengamede iclallik bende kalsın
oysa ki sen işin azabı zulmün desin
tuzağında nankörlük dolu karanlık kalbinin
tüm geçmişe inat
ömrüme piç bir hiçliği ektin
yüreğime sen neden ki hep yokluğunu serdin

hezeyanlarımı gözyaşlarıma verdim
ve için için de kahrettim
içimin de içine art niyetsiz giremeyişinden
sen şöyle dur artık bir kenarda
zaman bende öldü gelmez ki çapa bu hesaba
öyle bakma gözlerimin kanlı nemine
zaten çok zor dindirdim yağmurlarını
gönlümün çöküşte kalan hazanında

bir zebani sıkıyor ümüğü mü umutlarımla
umursuz der de durur
bir bardak dolusu soğuk suyun eşliğinde...



(13.04.2017) AZAP…