4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
539
Okunma
Çadır sevdası bir akşamüstü
Sislere kızan bulutun
Kara toprağa, beyaz kefeniydi
Zemheri ayazının karı
Oysa ben……
Gök mavisi çadırımda
Hani derler atalarımız
‘Nal mıh kesiyordum’
Fırtınalı ocak ayının
Kan kusan perşembesinde
Herkes sıcak sobasının başında
Yayla çorbası yudumlarken
Ben ise katıksız ekmeğimin
Boğazımda ki
Düğümüyle boğuşuyordum
Ben kurbanlık satarken
Yüzüm sirke satıyor
Satılmayan her kurbanlık
Yüreğimi kanatıyor
Dilerim bitsin bu çile
Bitsin artık karamsarlık
Sahte gurura inat
Tek güzellik arkadaşlık
Uzatılan bir bardak çay
Uzatılan bir dost eli
Gamzeli yanakta ki tebessüm
İçini ısıtıyor insanın
Çektiğim çileli kurban günleri
Kaldı başka baharlara
28/01/2004 ARŞİV
5.0
100% (10)