1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
800
Okunma
dayamış sırtını meşeye
kıçı çimenler üzerinde
oturuyor
kahve fincanı elinde
cigarası
çakmağı
dili suskun
öyle bekliyor
kimi bekliyor ki
veya neyi
gecenin bu karanlığında
elverenleri mi
kırk kişileri mi
dere akıyor oysa
zaman misali
ağaçlar yeşillenmiş
çiçekler renklenmiş
kuşlar ötmekte
karanlık aydınlanıyor sonra
birdenbire
altın değil gümüş gibi
rakı bardağı elinde
cigarası
çakmağı
ve tuzlu leblebi
ay dikiliveriyor karşısına
yere inmiş gibi
saçı sakalı yok
dişi mi erkek mi belli değil
ama gözleri var yüzünde
kaşsız ve kirpiksiz
ağzı ve burnu var
ama kulaksız mı nesiz
çok komik
çizgi bir kişilik gibi
gülümsüyor adama
yok yok
sırıtıyor sanki
acıyor mu haline
yoksa alay mı ediyor
dost
veya fesat biri gibi
göz kırpıyor sağından
ne iş deli
gülesi geliyor adamın
sen ne iş diyor
toprak mı kaydı ayağının altından
düştün mü
o da göz kırpıyor istemsiz
gülüşü bir içim suymuş diyor ay
bakışı derin
dili yılanı deliğinden çıkaran
söyle ay dede diyor adam
denizkızı mı o
veya şahmeran
ne deniz kızı diyor ay ne şahmeran
insanoğlu insan
kabuk bağlamıyormuş içindeki yara
kanıyormuş zaman zaman
T.Tekmen Nisan/2017 Lüleburgaz
5.0
100% (1)