0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1090
Okunma

Kadın...
Sessizce
Halı tezgahının önüne oturdu
Bir müddet modele baktı ve sonra
İlmek ilmek düşünceli haliyle halı dokumaya başladı
Yine geçmişin sayfalarını açmıştı, ta çocukluğundan beri halı dokuyandı
Ailesine, özellikle babasının yükünü yılarca hafifletmiş ve dokuduğu halılar satılarak katkı sağlamıştı
En güzel ve sevinçli oldukları an halının kesim zamanıydı ve o akşam bir başka sofra kurulur ve aile muhabbeti kuşatırdı
Kadın yıllar önce kaybettiği babasını hatırladı, işte o an dayanamadı gözlerinden sessizce yaş boşaldı, ona karşı sevgi ve muhabbet başkaydı
Annesi zaten yıllardır hastalık nedeniyle yatakta kalan ve deva adına her çareye baş vurulan zavallıydı
İki erkek ve beş kız kardeşi daha vardı, fakat her haline muti, muhabbetli, sıcacık bir aile muhabbet ve huzuru asıl olan ve unutulmayandı
Ahmet...
Çok sakin bir kasaptı
Baba mesleğini devam ettiren murattı
Ahmet ehil olunca, babası erkenden evine giden yaşlıydı
Ahmet’in müşterileri çok seçkindi, uzak mahallelerden gelen kişilerdi
Çünkü Ahmet efendi edep ve nezaketi, ağır başlılığı, mütebessim hali, sıcacık ikramları aranan meziyet ve sıfatlardı
Bazı veya kimi kasapların ağzı bozuk, hene hiddetlenen, temizliğe riayet etmeyen, müşterilerine emrivaki davranan insanlardı
Özellikle et kesmek için kullandıkları bıçak ve satırı hışımla kullanınca ve bu işi yaparken içtiği sigara külü dökülünce esnaflığın hiç bir cazibesi kalmazdı
Ahmet efendi müşteri nasıl ve hangi yerden istemişse eti veya kıymayı ona göre hassasiyet göstererek güveni asla sarsmazdı
Müşteri velinimettir derdi ve hemen nimetin asıl sahibi Cenabı haktı ve müşteri bu haktan nasiplenen vicdandır, akıldır, alım gücü olan insandır diyerek açıklardı
Ahmet efendinin müşterileri tarafından taktir edilen bir başka meziyeti vardı, bazı akşamları klarnet çalar ve ney üfler, musiki adına değerli bir katkı sağlayan ve sazların hakkını veren bahtiyardı
Mustafa Cilasun