0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
398
Okunma

Haydi...
Sende gel benimle
Hissiyatını kuşatan tesirin iklimine
Nasıl olsa akıl, bilgi, hikmet, irfan seninle
Ben yolumu şaşırır, zanda bulunursam irşat etmek ümit içinde
En zayıf olduğum ve olacağım an kim bilir hangi sissi gafletin içinde
Zihnimi karıştıran, kalbimi avutan, aklımı karartan, irademi aciz bırakan zafiyetler bende
Uzaklara...
Giden bir yolcu gibisin
Sessiz, sakin ve teeni içindesin
Akıl sahibinde ne kadar edep ve irfan varsa iç içesin
Her lahzada muhakemeyi aklın şuuru olarak tarif edersin
Kalbin şuurundan ise niyet olarak izahını hasredersin, ihlassız vicdanı şuursuz olarak bilirsin
Peki, hidayet bizlere bu kadar uzak mı diye bir sual sorunca, talip olmana bağlı diyerek düşüncelerini söylersin
Seni...
O an fark etmiştim
Yalnız ve kimsesizler içindeydin
Bir köşede boynu bükük bekleyen çaresiz gibiydin
Suskun sokakları etkileyecek kadar samimi duruşun sahibiydin
Gönlüme düşen sualleri düğümledin, yalnız kalmak isteyen bir ümittin
Sabrı boyun bükerek, haksızlığa rıza göstererek, kaderim diyerek yanlışa düşen bir insan değildin
Atiye hesap soran, içselliğin de yol alan, akleden kalbi bulunan, her tercihin bir bedeli olduğuna inanan güçteydin
Mustafa Cilasun