0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
683
Okunma

Seni...
Tanıyordum
Hiç tanışmasak ta anlıyordum
Sessizliğine, yalnızlığına, eğik başına bakıyordum
O an içimde derin bir hicran duyuyorum, yaklaşmak, sormak istiyorum
Kim bilir belkide yanılıyorum, ihtimal vermiyorum, yüreğimin sızısıyla yazmaya başlıyorum
Sessizliğin sakin dokunuşlarıyla yazarken içimin titrediğini hissediyorum ve sonra uzaklara bakıyorum
O...
Ama olan bir insandı
Geçirdiği bir kaza sonucu görme yetisi kapanmıştı
Onun ne kadar seçkin hafızası, kabiliyeti, azmi, iştiyakı vardı
Sedası, marifeti, hassasiyeti, sanata ve musikiye katkısı unutulmazdı
Adana doğumluydu, Saadettin kaynaktan solfej, üslup ve tavır dersleri alarak hafız ve hanende olarak tanındı
Kani Karaca klâsik mûsikînin de günümüzdeki büyük
icrâcılarındandır ve çok geniş bir repertuarı vardır.
İstanbul radyosundaki solo programlarında ve özel konserlerde okuduğu kâr, murabba beste, ağır ve yürük semâîler arasında ilk kez seslendirilmiş eserlerin sayısı bir hayli kabarıktı
Karaca, Münir Nurettin Selçuk’tan sonra yetişen değerli icrâcılar arasında adı en başta anılan üstadlardandı
Biz...
İnen ayet
Sürelere ve yabancıyız
Yabancılaştırılmış mağdurlar mıyız
Niçin anadil gibi anlamak ve yaşamaktan uzaklardayız
Özellikle Kur’an dilini öğrenen, anlayan, yaşayan insanlar kadar mı gayreti öteleyen kullarız
Hidayete ne kadar yakınız, gafletin, zafiyetin, zannın, ön yargıların esaretine ısrarla ses çıkartmayız
O süre ve ayetleri ehil bir hafızdan dinledikçe o kadar yakınız, ne kadar çığlığımız varsa sessizce gözlerden bırakırız
Mustafa Cilasun
5.0
100% (1)