1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
621
Okunma

Görenler kıskanır yürüme öyle
Keklik gibi sekişine ölem yar
Süzülüp gidersin nasıl da böyle
Irmak gibi akışına ölem yar
İşven deli eder, farklı hallerin
Gezip, tozduğunda çalar zillerin
Bal karışmış sanki tatlı dillerin
Bülbül gibi şakışına ölem yar
Ay gibisin; her gün başka biçimde
Gül mü koydun, ne parlıyor saçında
Gül bahçesi; hepsi senin içinde
Amber gibi kokuşuna ölem yar
Sevdanın rengi ne, boyu kaç arşın
Giderken adresi sorar mı kurşun
Çok nazlısın ürkek, ürkek duruşun
Ceylan gibi bakışına ölem yar
Dolaşırsın, hiç gelmezsin buraya
Sakın koyma mesafeler araya
Tutuşmuşum, dönmüşüm bir çıraya
Ateş gibi yakışına ölem yar
Vedat YILMAZ - ELAZIĞ
Gözlerin Kitabı’ndan...