1
Yorum
5
Beğeni
4,8
Puan
729
Okunma

Sultanlar dilinde fermana geldi
Nice sınırları çizdi bu ağaç
Hekimler elinde dermana geldi
Her derde devayı yazdı bu ağaç
Düşmana sur oldu, kalede kapı
Kurda kuşa yuva, âdeme yapı
Bazen kürek bazen bilmem ne sapı
Tapan oldu toprağ’ ezdi bu ağaç
Neler olmadı ki; kaşık, hem kâse
Fakire sanduka, zengine kasa
Yay da oldu ok da ve hatta asa
Kaç zaman Musa’yla gezdi bu ağaç
Günü geldi Nuh’a gemi de oldu
Gün geldi Peygamber damı da oldu
Han, hamam, medrese, cami de oldu
Kürsüde, minberde sözdü bu ağaç
Baktık öğretmenin elinde kalem
Kitap oldu sığdı koskoca âlem
Öğretti cihana her türlü ilim
Olanı biteni yazdı bu ağaç
Bir vakit uyudu kaldı beşikte
Bir vakit uzandı durdu eşikte
Dil oldu konuştu garip âşıkta
Derdini döktüğü sazdı bu ağaç
Vedat Yılmaz
Elazığ/2002
Gözlerin Kitabı’ndan...
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)