1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
640
Okunma
‘’yagmur yağıyor. Yağsın. Milyonlarca yıldır yağıyor. Ne farkeder?’’
Tut ki; kırkıncı günündeyiz yasın
Kırklanmış ne varsa hala kirli ve kötülüğü özgün
Düslenmis bir ülkeye ya da dişlenmiş bir elmaya sürülen
Kar ve bıçak
Kurtarmıyor misal zemheriyi
En kayıtsız yerinden bu yunakta kırk kere beyazlanıp kırk kere bıçaklansa da
Umursamaz azadlar sarmışken evrenin en karanlık yerini
En olmadık yerde gecemize, olmayan meteorlar şiirsel bir imge gibi çakılmışken
Bilinmeyen ve bilinemeyecek ne varsa yazgının süreğen labirentinde
Sarmışken gelecek imini
Kurgulamaktan geçer mi diye kara kara düşlerken saklı olanı
Neye ithaf kalır ki yararsız bir tümce sonsuzluğu anlamaya dair?
Bundan yüz yıl sonra yine yağacak yagmur
Ruhları karanlık ve soğuk kuşatmışken bir Cuma aksamı
Ne farkedecek diye soracak bir cumalı bu gezegene
Kümeler en alt tarafından alacak tum elemanlarını himayesine
Kırk kez yıkanacak ne varsa
Milyonlarca sayıda ve milyonlarca yıl
Ne farkeder?
5.0
100% (4)